bir şair vardı, öğretmen

30 Ekim 2014

Macit CÜNÜNOĞLU
30/10/2014 08:23

     Ah bir birleşebilsek!

A+
A-
Yetmişli yıllar...
Türkiye 12 Mart faşizminden çıkmış, demokrasi yolunda hızla ilerliyor.
Başta CHP, dinamik bir parti, gençlik örgütü fıkır fıkır...
Devrimci, kitleleri kucaklamış, karar verdiği anda on binleri harekete geçirebiliyor.
Aynı şekilde DİSK, beş yüz bine ulaşan potansiyeliyle solun çekim merkezi...
Üreten, yaratan sınıflar onda birleşmiş...
Yürüdü mü karşısında duracak ne MESS var ne DGM...
Ezip geçiyor.
Denizlerin, Mahirlerin mirasçıları bin parçaya bölünse de, onlarda aktif...
Eylemse eylem, mitingse miting, en az yüz binler...
TÖB-DER, TÜS-DER ve onlarca sivil toplum kuruluşu...
Halk, milyonlarca çalışan örgütlü...
Yükselen devrimci dalga karşısında Türk-İş bile duramıyor...
Özetle soldan esiyor rüzgâr soldan.

Bir 12 eylül, bir faşist darbe...
Her şey alt üst oldu...
Ne sol kaldı, ne parti, ne sendika ne sivil toplum kuruluşu.
Aslında çürüyen Cumhuriyet’in aziz ruhu...
Yok olan idealler, yerlerde sürünen felsefe...
Yükselen değer bireycilik...
İnsanın kendini yeniden keşfedip tüketim manyağına dönüşmesi...
Konformist yaşamlar, AVM’ye tapmalar, lüks gösterişli dünyalar...
Artık her yol sermayenin zaferine çıkıyor...
Sağın solun önderleri de piyasaya çıkıp sesleniyor:
“Yok artık birbirimizden farkımız, çünkü biz kapitalizmin uşağıyız!”

Bir Cumhuriyet Bayramı daha gelip geçti...
Toprağında altında on sekiz can...
Meydanlar, caddeler boş...
CHP kronik şikâyet merkezi, umudu tükenmişlerin son umudu...
Sendikalar beş yıldızlı otel odalarında yitirdikleri ruhlarını arıyorlar!
Halk deyimidir: “Böcüğü ölmüş”
Evet, ölen solun böcüğü, cazibesidir...
Yıldızı sönmüştür...
Yoksa vazgeçelim Taksim’den, inatlaşmayalım çirkefle...
Bir milyon insanımızı toplayamaz mıydık Kazlıçeşme’de?

Sakın kim gelecek, hayâl demeyin...
Bu halk ki bir inansın, bir ışık görsün...
Düşer umudun peşine...
Yeter ki toplumsal önderler samimi olsun, karşılığı olan projeleri doğru anlatsın...
Ne de olsa insanız, hem de namuslu türünden...
Tez zamanda hırsızı, soysuzu kovarız iktidardan...
Çünkü bizlerin vicdanı ayakkabı kutularına saklanmadı...
M. Kemal’in ruhu, felsefesi, aydınlığı hâlâ yaşıyor küçücük dünyalarımızda...
Ah bir birleşebilsek!

Hiç yorum yok: