bir şair vardı, öğretmen

22 Ekim 2014

Macit CÜNÜNOĞLU
22/10/2014 09:26

Rastgele!

A+
A-
1965 yılının Ekim ayında Parlamento seçimleri yapılıyor...
Ve Türkiye İşçi Partisi aldığı 276.101 oyla 14 milletvekilini
meclise sokmayı başarıyor...
Aldığı yüzde 2.96 oy oranı ile de sosyalistlerin görüp göreceği en büyük zafer!
Sonrası malûm, 12 Mart ve 12 Eylül darbeleri...
Solun büyük kıyımı, işkenceler, yargısız infazlar, zindanlar, sürgünler,
kurulan idam sehpaları...
Güya sistem kendini koruyor ve adına da “demokrasi”, “Atatürkçülük” diyor...
Yoksa 1982 Anayasası yüzde 92 destekle kabul edilir miydi?
Muhafazakâr halkımızın sandığa yansıyan iradesi...
Zaten seçmen kitlesi solu hiçbir zaman bağrına basıp sevmedi...
Daha doğrusu sosyalistlerin projelerini umut olarak görmedi...
Tek bir farkla, o da 1973 seçimleri...
“Ak günlere” şemsiyesi altında “Su kullananın, toprak işleyenin” sloganını
benimsedi ve bunun neticesinde de yüzdesi yüksek bir oy desteğiyle CHP’yi iktidara taşıdı...
Hükümet de kalma süresi ise 10 ay...
Bilâhare parti yüzde 42’yi de gördü ama, nafile...
Başarı oranı sıfır, icraatlar hüsran!

Bir daha da toparlanmadı...
SODEP’in, SHP’nin göreceli başarıları da dertlere deva olamadı...
Giderek kısırlaşan sosyal demokrat hareket düşe kalka bugünlere geldi...
Ve asırlık çınar CHP’nin çatısı altında çırpınışlarını hâlâ sürdürüyor...
İç çekişmeleri tavan yapmış, siyasal kamplaşmaların girdabında ve
çaresiz Kılıçdaroğlu’nun önderliğinde takılmış popüler kültürün peşine...
Ha babam, de babam doğru yolu bulmaya çalışıyor...
Ta ki sandıkta gömüleceği tarihe kadar...
Ki o günler yakın, ancak programsız ilkesiz parti yöneticileri yaklaşan
sonun farkında değil...
İşleri güçleri Sultana ve sadrazamına lâf yetiştirmek...
Dönmüşler sırtlarını halka, Beyaz Türklerin oylarıyla geminin yürüyeceğini
zannetmekteler... Ki bakalım nereye kadar sürecek bu saltanat bu gaflet?

İşte bu koşullarda ülkemizde sol unsurlar, alternatif sunmak adına en geniş tabanlı birliğe ulaştı...
Adına da: Birleşik Haziran Hareketi dedi...
Bünyesine Gezi ruhunu yerleştiren, 15-16 Haziran direnişinden esinlenen
emperyalizme, gericiliğe, faşizme karşı mücadeleyi yükseltecek girişim...
Destekçileri arasında yok yok...
Sosyalist partilerden demokratik kitle örgütlerine kadar...
Yeni bir umut, yeni bir heyecan...
İlerleme, aydınlanma, çağdaşlık adına elbette sevindirici...
Yalnız geçmiş tecrübelere dayanan ah o endişelerimiz, ah o korkularımız yok mu?
“Solcu solun kurdudur” hastalığı...
Ya nüksederse?
Neyse, şimdi kötümserliğin sırası değil...
Umutla bakalım yarınlara, omuz verelim Haziran Hareketi’ne...
İlk fırsatta “Birleşik” takısını söküp atalım...
Bir olalım, tek can tek nefes olalım...
Dikilelim karanlığın karşısına...
Türkiye Haziran Hareketi olarak ilerleyelim...
Bahtımız açık şansımız bol olsun...
Haydi rastgele...
Emeğin zaferi yakınlaşması dileğiyle binlerce selâm olsun ayaklanan insalık onuruna!

Hiç yorum yok: