bir şair vardı, öğretmen

24 Ekim 2014

Macit CÜNÜNOĞLU
24/10/2014 09:27

       Hereke'den tanrıçalara...

A+
A-
Ohannes, Bogos Dadyan adlı iki Ermeni vatandaşımız tarafından
kurulan Hereke Halı Fabrikası’nı ziyaret ettim...
On dokuzuncu yüzyılın ortalarında faaliyete geçmiş ve tezgâhlarında başta
Dolmabahçe olmak üzere saraylara eşi benzeri olamayan dünyaca meşhur
halılar üretilmiş...
Hele bir tanesi var ki, santimetre karesinde 1024 ilmek olup beş yılda dokunmuş.
Tek kelimeyle harika ürünler, el emeği göz nuru sanat eserleri...
Gel gör ki her şeyde olduğu gibi günümüzde popülerliğini yitirmiş...
Ne anlayan, ne değer veren ne de yüzüne bakan kalmış.
Biz böyleyiz işte, takıldık tüketimin peşine...
Hayatımızda sanat da kalmadı, kalite de...
AVM gezmeyi, Star Bok’da kahve içmeyi marifet sayıyoruz...
Geçmişe ait ne kadar değer varsa, ya reddediyoruz ya farkında değiliz...
İnsanın tarihinden kopması ne kadar acınası bir durum...
Topraksızlık, köksüzlük, yalnızlık...
Yabancı kültürlerin esiri olup fabrikasyonla yaşamak...
Hereke’nin Bünyan’ın halısına, Eşme’nin Kayseri’nin kilimine dokunmadan
hayat kurmak...
Ve bir avuç gerici dincinin örgütlediği organizasyona ülkeyi teslim etmek...
Ne kadar hazin...
Ben dayanamıyorum, ya siz?

İnsanın ağırına gidiyor emeğin, en yüce değerin yarattıklarının yerlerde sürünmesi...
Çin, Uzak Doğu taklitlerini yapıyormuş...
Bana ne, ayrıca ben Anadolu’yum...
Ermeni’yim, Rum’um, Yahudi’yim, Kürt’üm, Türk’üm...
Her neyse...
Benim bayrağım ışık; içimi ısıtan, yüreğimi aydınlatan...
Güneşin doğduğu topraklarda yaşadığım için mutluyum, sevinçliyim...
Ya tanrılarım, öyle bir taneyle yetinecek değilim...
Ne de olsa erkeğim, açgözlüyüm!
Tanrılarım kadın, tanrıça...
En çok koca memeli Kıbele’yi severim...
Sonra sırasıyla:
Güzellik ve aşkın tanrıçası Afrodit...
Ay ve doğa tanrıçası Artemis...
Zeka ve sanat tanrıçası Athena...
Tarım ve bereket tanrıçası Demeter...
Ay tanrıçası Selene’ye taparım...
Canlarım, aşklarım benim, iyi ki varsınız, sayenizde güzellikler peşinde
koşan insanım...
Bu arada dün kızımdan mesaj aldım...
Diyor ki “Baba coştun yine!”...
Evet, arada sırada coşar, martıların kanatlarına takılır havalarda uçarım...
Ne zaman sanat eseriyle karşılaşırsam tanrıçalarıma sığınır dua ederim...
Yok olmaya yüz tutmuş Hereke’nin halısına, Uşak’ın kilimine, Avanos’un çömleğine...
Çok yaşasınlar diye, arkalarında insan emeği var diye.

Not: Bugünlerde Şarap Tanrısı ile aram bozuk...
O nedenle listeye almadım, malûm kalbi çizdirdik...
Sakın alınmasın, ilk fırsatta şarapla olmasa bile kutsal rakıyla buluşacağım!

Hiç yorum yok: