bir şair vardı, öğretmen

15 Ekim 2014

Macit CÜNÜNOĞLU
15/10/2014 08:17

      Şadan Hocam

A+
A-
Gençler için “aklı bir karış havada” derler…
İşte o yıllar, öğretmen okulunda öğrenciyiz…
Tokat’ta, solculukla idealizm birbirine karışmış…
Ve bir öğretmen atanmış okulumuza…
Bizden üç beş yaş büyük…
Adı: Şadan...
Yıl: 1965…
Tek kelimeyle bir içim su!
Beden eğitim öğretmeni…
Taytlı, ilâh, platonik aşkların adı konmamış kahramanı…
Bir de ses, O söyleyince bülbüller susuyor…
“Ağla gitar, çal gitar”...
Nihaventten…
Gizli gizli şiirler yazılıyor, hiç yayınlanmamış…
“Aşk” denilen sihirli duygu onunla vücut buluyor…
Offf be!..
Ben de âşığım, anlasanıza…
Ama gençlik hülyaları, ama çılgınlık…
İşte öyle bir şey!

Aradan yıllar geçti, Şadan Hoca’yı kaptırdık Tokat eşrafına…
Şanslı kişi Ömer Dedeoğlu, avukat, sonra milletvekili…
Uzun boylu, yakışıklı…
Onlar erdi muradına biz çıkalım kerevetine derken…
Eniştemiz ölmez mi!
Ne büyük acı, mesajlar telefonlar…
Büyük hüznü paylaşımlar…
Peşinden...
Hayır, bu kadarı da olamaz…
Sevgili hocamın annesi…
O da sizlere ömür!
Kayınvalideye “Acelen neydi, takıldın damadın peşine” denmez mi?
Hayat işte, Şadan hocamın düştüğü ağaçtan yıllar önce düştüm…
Yaşım otuz iki, giden yirmi sekiz…
Göç kervanında başı çekti anam…
Geriye kalan koskoca bir yalnızlık!

Ah hayat ahhh!
Kime nasıl davranacağın hiç belli olmaz…
Bazen acımasız, bazen sevecen…
Yine de seni çok seviyorum zalim…
En az Şadan hocamı sevdiğim kadar…
Gidenlere rahmet, kalanlara yaşama sevinci nasip eyle tanrım…
Yalvarırım, bu kez söz dinle!

Hiç yorum yok: