bir şair vardı, öğretmen

04 Ekim 2011

Tanpınar'ı anarken Zaman!..



7 Ekim 2011
Mezarı başındaydım Tanpınar'ın...
Aşiyan'da, saygıyla... M.C.
“Huzur” ve “Saatleri Ayarlama Enstitüsü”
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın ölümsüz romanları…

Mezar taşına kazınmış dizeleriyle de sesleniyor;
“Ne zamanın içindeyim / Ne de büsbütün dışında”

Yanı başında dostu ve hocası Yahya Kemal…
Gönüldaşlıkları sürüyor toprakta, Rumeli Hisar’ında İstanbul’da.

Öğretmen (Prof.), milletvekili, yazar, şair, bir yalnız adam, huzursuz Tanpınar…
Ahmet Haşim ustası, Paul Valéry ile Marcel Proust idolü.

Bugünlerde “İstanbul Tanpınar Edebiyat Festivali” etkinlikleri var…
III. kez düzenleniyor değişik programlarla.

Edebiyatsever, meraklısı elbet izleyecektir festivalin sunumlarını…
Ancak günümüzde sanatın geniş kitleler üzerinde etkisi kaldı mı?

Karar almış iktidar, ülkeyi yöneten efendiler;
“Terörist”i ihbar edene çeşitli imkânlarla birlikte para ödülü verilecekmiş!..
Göreve çağırıyorlar halkımızı; “Herkes işbaşına, terörist avına” marş marş!

Ne oldu “İleri demokrasi”nize, “Açılım” pencerenize, profesyonel güçlerinize?
Ne varsa vatandaşımızda var deyip sine-î millete mi döndünüz…
Üstelik jurnalciliği teşvik ederek ve yaygınlaştırarak?

50’li yıllardan McCarty dönemi takılıyor aklımıza;
Anti-komünist  rüzgârlar esmişti ABD’de, sanırsınız insanın hedefte olduğu sürek avı!
Rosenbergler bilineni, elektrik sandalyesinde kavrulanı…
Bir de adı tarihe geçmemiş binlerce masum insan yok mu?

Halkımız yoksul, yıllardır umut tüketiyor iktidarın şemsiyesi altında…
Lotaryadan lotaryaya koşuyor çaresizlikler içinde…
Atı, topalı, sayısalı, iddiası, millîsi,  gayrı-millîsi alayı birden umudun kapısı..
Şimdi de ilâve edin ihbariyeden gelecek cukkayı!

Öf ulen öf!
Kurtuldu yarınlar, yaşasın jurnalistan!
Ne tatlı işmiş müzevircilik, üst aşaması gammazcılık…
Bir de üste veriliyorsa paracıklar, gel keyfim gel…
Mezardaki babamı-atamı bile ihbar ederim vatan (pardon, para) uğruna!

Bu arada böylesi ciddî mevzular konuşulurken,
Alla’sen ne işi var Tanpınar Amcamın?

Ayrıca tanıyor muyuz bu şahsiyeti, kimdir, neyin nesidir, kimin fesidir?
Edebiyat mı, şiir mi, roman mı, sanat mı, festival mi?

Boş ver böylesi martavalları, işin ucunda para var mı?
Halkımız düşmüş kendi derdine, elinde olta, terörist avlıyor boğazda!

Kiloya göre mi ödeme yapıyorlar cinsine mi, orasını tam bilmiyorum amma…
Günümüzün en geçerli mesleği ihbarcılıktır, muhbirliktir…
Yakında okulları açılırsa şaşırma! Rektörüde hazır, şifreci Ali!

Kulakların çınlasın kaynakçı Mahir Usta… Meslekte ayağa düştü ya!..
Her ne kadar tanışmasakta, sende nur içinde yat değerli Tanpınar Amca.

Hiç yorum yok: