bir şair vardı, öğretmen

17 Ekim 2011

Medyatik Magazin Denemeleri!..



Kimin için?
Haftanın ilk yazısına basınla başlamak istiyordum…
Özellikle torpillenen armada gemisini yazarak!

Lâkin gel gör ki torun canımı sıktı…
Biliyorsunuz köşemizde dün misafirdi…
Dedeside magazinden yararlanmak istiyordu!

Fakat o da ne?
Hanımefendi bloğun reyting rekorlarını alt-üst etmez mi?

Biz o kadar kafa patlatıyor, derin araştırmalar yapıyoruz…
Üstelik özgün fotoğraf desteğini esirgemeden…
Yine de torunun okunurluluk oranına erişmek ne mümkün?
Olacak iş mi?..  Gel de bundan sonra iştahla yaz!

Neyse, bir daha buralara adım attırmam…
Bestseller bloğumun ağır başlılığına gölge düşürmem, söz!

Evet, nerede kalmıştık?
Armada diyorduk, Hürriyet’ten söz ediyorduk…

Yazılı basını okuma adına evimize uzun yıllardır bu gazete giriyor…
Hâlâ da öyle, nedendir bilinmez armada gemisinde yolculuk yapmayı seviyoruz.

Her ne kadar kaptan emekli, başyazar diskalifiye olsa da…
Gazetemizi cazip kılan bir yığın faktör var.

Kırmızı kart görenler bile marka değeri ışıltılı…
Örneğin, bir Çölaşan bir Bekir Coşkun…
Hepsi sektörde bir ekol, üzerlerine Ülseverleri, Türençleri ilâve edin…
Alın size deve dişi gibi muhalefet ordusu, hem de granit cinsinden!

Aslında geriye kalanlarda fena değil, emekliyi saymazsak…
İnce şairimiz Özdemir, Kemalist-Sosyalist-Ateist parfümlü yazılarına devam ediyor…
Bidon kafa bildiğiniz gibi, cımbız elinde akrostiş numaralar peşinde…
Kafa göz yarıp, balyoz-bıçakla cepheden saldırıyor.

Nazik Avrupalı gönlü zengin aristokrat hadi Uluengin, günâh çıkartmayı sürdürüyor…
Sola ve sol koluna lânet okuyan tavrıyla neo-liberallere sonsuz övgüler, RTE’ye selâm.
Sedat Ergin dosyalara gömülmüş dava vekili modunda, iflâh olmaz kararlılık ve ciddiyet…
Ah birazcık müzik yazsa, caza dokunsa, “My waye”ini bulsa diyeceğiz ama… Nafile!

İsmet’te değişen bir şey yok, Radikal’de neyse… Yine "O"…
Aynen Yalçın Doğan, Çekirge, Bayer ile Hızlan gibi!

Bir de son transfer var ki, tek kelimeyle tavşan boku!
Anadolu tabiriyle ne kokar ne bulaşır…
İnceden inceye oyar, çaktırmadan koyar, damardan milliyetçi, İslâmi sentezcidir…
Soyadıyla müsemma, haza ak yolcudur. Köprü olur, tünel olur, yol olur iktidara...
Aydın doğanların vicdanı, akîl adamı...
Çağımızın, sağcılığın, muhafazakârlığın millî damadıdır!

Boş verin yazdıklarımızı, gene de Hürriyet’imiz iyidir…
Şarap misali Ertuğrulumuz her geçen gün güzelleşmekte…
Çok yakında bir de küpe takarsa, Ayşe Arman ablamla takılacaklarmış…
Cihangir’de, Pürtelaş’ta…

Not: Ahmet Hakan'ı unuttuğumuzu sanmayın, o başlıbaşına bir yazı konusudur!



   

Hiç yorum yok: