bir şair vardı, öğretmen

10 Ekim 2011

Aşiyan'dan Tankut Hoca'ya...



Rumelihisar’ı tepelerinden süzüldüm yokuş aşağı.
Yaş kemâle erince iyi geliyor yürümek…
Bir de gezilen mekân Boğaz’sa.

İnanın Tayyip’le yatıp kalkmaktan öyle bir yorulmuşum ki...
Artık okuma, yazmama kararı aldım, ne hâli varsa görsün…
Dokuz yılda yaptı yapacağını…
İnsanda ne sanat sevgisi bıraktı ne doğa ne de iştah!

Aklı fikri savaşta, Arap’ta…
Suudî kral Apo’da göndermez mi anasının tabutuna…
Üzerinde Fetih suresi yazılı Kâbe markalı kaplama!
Tanrım sen bari barışı koru…
Meydanı savaş çığırtkanlarına bırakma! AMÎN!..

Evet, bayır aşağı sallanmak çok keyifli, eşlik ediyor gönüllere tarihî duvarlar.
Bizans’ı gözüne kestiren II.Mehmed çaktırmadan yaptırmış kaleyi…
Demiş ki Tekfur’a; “Takma kafanı gecekonduma, benim asıl derdim korsanlar(!)”

Sonrası malûm, Cenevizlilerin desteğiyle çökmüş Konstantinapolis’in tepesine!

Her neyse, konumuz ne Tayyip ne Fatih…
Yarenlik edelim dedik sanat üzerine, geldik büyük ûstâd Tevfik Fikret’in Aşiyan'ına…
Orhan Veli karşılıyor şirin bir parkta, yol kenarında…

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Önce hafiften bir rüzgâr esiyor;
Yavaş yavaş sallanıyor
Yapraklar, ağaçlarda;
Uzaklarda, çok uzaklarda…” diyerek fısıldıyor kulaklarımıza.

Edebiyattan tanıdığımız toprakla bütünleşmiş düşünsel akrabalarımıza “Merhaba” deyip…

Gün olur alır başımı giderim
Denizden yeni çıkmış ağların kokusunda
Şu ada senin şu ada benim
Yelkovan kuşlarının peşi sıra…”

Bir garip O.Veli’nin dizeleri eşliğinde devam ediyorum yolculuğuma…
Bebek’i pas geçip soluklanıyorum Arnavutköy iskele meydanında.

O da ne?

Bu yaşıma geldim, böylesi güzel bir heykel görmedim!
Heykel ne kelime, sanırsınız karşınızda Kuvayı Millîye destanı…
Tunçtan heykel olmuş Tankut Öktem ustanın ellerinde.

Büyük ustanın kızı Oylum geldi aklıma…
“Heykeltıraş Babam” kitabı, lûtfedip imzalayıp göndermişti…
İçimde sımsıcak bir duygu, gözlerim nemli…
Saatlerce oturdum heykelin yanı başında.

Eve döndüğümde yorgundum, aldım kitabı elime…
Arka kapağında sevgili Türkan SAYLAN…
Sağlığında sesleniyordu yaşayan dostu Heykeltıraşa;


“Tankut ÖKTEM Hoca dünyada ve Türkiye’deki en iyi Atatürk heykeli yapan yontucudur…
Benim gönlüm istiyordu ki Türkiye’nin dört bir yanındaki o çirkin, korkunç, orantısız Atatürk heykelleri çıksın, yerine Tankut Hoca’nın Atatürk heykelleri gelsin.”




Tankut Hoca’yı dört, Türkan Hoca’yı yitireli iki yıl oldu…

Ya M.Kemal’i?..

Kaç yıl oldu dersiniz?

.


Hiç yorum yok: