bir şair vardı, öğretmen

25 Ekim 2011

Çadır-Kent!



Ölü sayısı üç yüze dayanmış…
Deprem terörü mü desek yoksa canavar mı?
Kıyım makinelerini sürekli isimlendiriyoruz…
Van ve çevresini vurup geçen sarsıntının da
bir adı olmalı, tecrübelerimizden olsa gerek!

Okul, hastane, hapishane, kuran kursu yıkılan binalar arasında.
Alıştık önceki depremlerden, tersi olsa şaşardık!
Canavar bu konuda ayırım yapmıyor,
yer üstündeki mimari yapılara objektif davranıyor…
Gecekonduyu da yıkıyor, devlet dairesini de!

Üç yüze yakın can almış, bebesinden öğrencisine…
Öğretmeninden imamına kadar!
Neyse ki çadırlarımız var, imdada yetişiyor Kızılay.
Simav’da da vatandaşlarımız hâlâ çadırdalar!

Buna da şükür, sağlam bina yapmasını beceremiyoruz ama…
Yukarda Allah, çadır yaşamında üzerimize yok!
Genetik özelliğimiz diyelim de atalarımıza ayıp olmasın…
Ancak yirmi birinci yüzyıldayız…
Her neyse canım, o kadar kusur imamın kızında da olur!

Lâkin Şili’de, Meksika’da da depremler oluyor...
Hem de 7.5 şiddetinde, ya bir kişi ölüyor –o da kalp krizinden-…
Ya da bir yaralı –o da korkudan camdan atlamış-…
İnsan sinir oluyor valla!

Demek ki biz doğulu toplumuz haza…
Kim ne derse desin, kıçımızı yırtmanın gereği yok…
Deprem canavarı karşısında rakiplerimiz Pakistan ile Afganistan!

RTE istediği kadar on bin dolarlardan söz etsin…
Depreme karşı dayanıklı binalar üretemediğimiz sürece…
Tüm söylemler tatava, martaval… Oy uğruna sıkılmış palavra.

İşte sonuç, Simav depreminden sonra vatandaşın bir kısmı çadırda…
Şiddet 5.9, tarih 19 Mayıs 2011…
Şimdi düşünün Van ve çevresindeki depremzede vatandaşın durumunu…
Daha Van gölü canavarıyla baş edememişken…
Karşımıza çıktı zelzele terörü!

Canım ülkemde çileler, acılı yaşamlar bitmez…
Yalanın, dolanın, talanın bitmeyeceği gibi…
Son dokuz yıldır esen rüzgârlar ak mı ak…
Ne yazık ki yapıların yıkılmasına yetmiyor…
Yine ölüyor insanlar, göçükler altında kalarak!     

Dolayısıyla çadır hayatına devam…
Boş verin çılgın projeleri, ileri demokrasileri, yeni anayasaları…
Marifet 21.yüzyılda çadırda yaşamak!


Hiç yorum yok: