Öncelikle belirtmeliyim ki, seçmene kızmanın küfretmenin
kimseye faydası yok...
Halktır bu, neylerse güzel eyler.
Evet, oy verdiğimiz parti kazanamadı, hatta 7 Haziran'daki
gücüne dahi ulaşamadı.
Sağlık olsun, inşallah bir dahaki sefere.
Fakat bir yanlışlık var...
Düşünsenize, oluk oluk akan kan iktidarı besliyor...
Ki barış sürecini provoke eden onlar...
Yine de yüzde 49,5'a çıkabiliyorlar...
İşte aklımın almadığı mesele!
Fakat bir gün önce bozulan buzdolabımın tamiri için
evime servis geldi.
Gelen ustayı yıllardır tanırım; hoş sohbet falan...
Trakyalı, hangi partiye oy vereceğini sordum...
Tereddütsüz AKP dedi...
Hık mık, şaşırdım kaldım.
Gerekçesine gelince; istikrarmış.
Gidince düşündüm; haklı olabilir mi...
Üstelik aile boyu CHP'lilermiş.
Ve döndüm hanıma dedim ki bu iş bitti.
Ve birgün sonra ilâhi sonuç...
Kesin zafer...
Yalnız 49,5 da beklemiyordum...
Öngörüm yüzde 43'dü...
Aptala malûm olurmuş da diyebilirsiniz...
Acı gerşek işte; sultanımızın partisi bir kez daha malı götürdü...
Hem de kaçıncı sefer.
Ya bundan sonra...
Elbette umutlarımız kadük kaldı...
Yeni bir ülkeye mi uyandık...
Örneğin diktatör aday adayı sultanımız iyice azar mı?
Yoksa zafer sarhoşluğuna kapılmadan toplumun her
kesimini kucaklar mı?
Yaşayıp göreceğiz...
Fakat on üç yıllık tecrübeyle gözlemim odur ki...
Hoca Efendi ve şürekasıyla mücadelesi sürecektir...
Bir de Kürtlerle.
Zaten parlamento falan rastgele...
Hele şimdi, muhalefetin gücü iyice azaldı...
Artık saray aşağı saray yukarı...
Anlaşılan her yol Beştepe'ye çıkacak...
Bizleri bekleyen ise; yapyeni demokrasi.
Hukuksuz, adaletsiz...
Derin devletle bütünleşmiş...
Rahat, huzur yok...
Bir nevi korku imparatorluğu...
Neymiş Cumhuriyet...
Kulluktan kulluğa giden uzun ince bir yol...
Ayrıca vatandaşlık, yurttaşlık bilinci bu saatten sonra
işe yarar mı?
Hiç sanmam!
Demek ki herkes birgün AKP'li olacak...
Belki 2023'e kalmadan.
Sen çok yaşa Türkiyem...
Hırsızınla, yolsuzunla, rüşvetçinle...
Yakışır...
Bizse insanlık yolunda ömür tüketeceğiz...
Herşeye rağmen!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder