bir şair vardı, öğretmen

18 Kasım 2015

Krizin gölgesinde!

Macit CÜNÜNOĞLU

 

 
 
91 yılında biz bu filmi görmüştük.
Leyla Zana kürsüye çıkmış; "Türkiye Milleti..." diye yemin etmişti.
Dün yine tekrarladı.
Yalnız aradan koskoca 24 yıl geçmiş...
Demek ki aynı yerdeyiz.
Tabii bu yıl yemin töreni daha da renklendi...
Besmele çeken mi ararsınız, bayrak çıkaran mı...
Bence iyidir, parlamento denilen kurum zaten böyle işlemelidir.

Ayrıca Sultanımız ne diyor...

"Ben Anayasa'ya uymam, O bana uyacak!"
Ne kadar ayıp, hele de Anayasa gibi en üst hukuksal nizama,
toplumsal sözleşmeye karşı durmak...
Hem suç hem günah!
Ancak takmıyor işte...
Ve bir şey de olmuyor.
Adam number one!

Aslında yemin seremonisini büyütmemek lâzım.
Çünkü mecliste Türk, Kürt, Arap, Süryani, Ermeni var...
Dolayısıyla "herkesin hissiyatı kendine" deyip yürüyeceksiniz...
Tabii gerçek manada demokratsanız...
Ve de hoşgörü sahibiyseniz....
Yoksa lüzumsuz yere kriz çıkar...
Ki siyasetin en sevdiği iş...
Ondan sonra mesele uzar da uzar!

Hâlbuki memlekette dert çok...
Bir kısmı acilen çözülmesi gerekir.
Birincisi IŞİD belâsı, ikincisi Suriye.
Baksanıza resmen tehdit altındayız...
İnsanlık düşmanlarını Ankara katliâmı kesmedi...
İllâki "daha çok kan isteriz" deyip çırpınıyorlar.
İçte destek çok...
Ne de olsa cihat kültürüyle büyümüşüz.
"Dünyada barış, yurtta barış" söylemi bir zamanların geçer akçesi...
Ya şimdi?
Emevi camisinde namaza giderken kulağa gelen hoş nağme...
Söyleyen nurlar içinde yatsın...
Bıraktığı mirâs paramparça...
Ne Cumhuriyet kaldı ne laiklik.
İmam Hatip ruhu üzerinden yükselen bir toplum olduk.
Kına yak yüzde 49,5...
Elbet bedel ödenecek zaman da gelecek!

Yalnız hayattan şunu anladım...
Her daim haklı-doğru kazanmıyor.
Ağır mağlubiyetler de yaşanabiliyor.
Belki birazcık umut, bir ölçüde örselenmiş yaşam sevinci...
Ayakta kalmamızı sağlıyor...
Her şeye rağmen!

Hiç yorum yok: