Evet, bundan böyle T.C. Partizan Cumhuriyet olarak anılacaktır.
Gerekçesi çok açık; iktidardaki AKP devletin tüm kurumlarını
ele geçirmiştir.
Ya sonrası?
Kesinlikle yılgınlığa, düş kırıklığına yer yok...
Kaldığımız yerden mücadeleye devam.
Çünkü bizler devrimciyiz, yenilsek bile adam gibi yeniliriz...
Şerefimizle, saygınlığımızla.
Ne yalama olduk, ne siyasal ikbâl peşinde koştuk.
Tek bir derdimiz var, yoksulluğu kaldırıp eşitliği hâkim kılmak.
Peki, bu şartlarda mümkün mü?
Neden olmasın...
Mademki hayatı kavrayan bizler, dünyalı olan düşüncemiz...
Öyleyse mesele yok.
Zaten insanlık tarihine baktığımızda iyi, doğru her zaman kazanmış...
Bir de kavganda haklıysan...
Bütün yollar nihai zafere çıkar.
Yeter ki zülme boyun eğme, pısırıklaşıp köşeye çekilme.
Hele ağlamak, sızlanmak...
Yakışır mı bize?
Arkamızda Kurtuluş Savaşımız var...
Sakın unutma.
Evet, yüzde 49'5'luk hezimet yenilir yutulur cinsten değil.
Lâkin ortalık kan gölü...
Deyin ki savaş hâli.
Elbette bilerek yapıldı...
Gerginlik barışseveri sızlatıp yüreğini yaralar.
Zaten istedikleri bu değil mi?
Korku salıp ürkütmek!
Yok böyle bir şey...
Ne devletin tuzağına düşeceğiz ne PKK'nın...
Kürtlerin partisi HDP'yi bağrımıza basacağız...
Selahattin Demirtaş'ı da sevmeye devam edeceğiz.
Çünkü bu kavga demokrasi kavgasıdır...
Ve kurtuluşun tek reçetesidir.
Düşman yalnız değil...
Hem dinci hem milliyetçi...
İnsanlığımızla her ikisiyle baş edeceğiz.
Ayrıca Erdoğan kim, Bahçeli kim?
Bu vatan hepimizin.
Kendi adıma benim gidecek yerim yok...
Yıllardır Kadıköylüyüm, her hâlimden memnunum.
Ya onlar...
Hicaz yollarında saadet arayanlar...
İşim olmaz...
Bir Bimen Şen şarkısını kırk tane ilahiye değişmem...
Hele de Kemanî Sarkis'in "Kimseye etmem şikâyet"i çalıyorsa...
Akan sular durur...
Gönlüm semalarda yer bulur.
O nedenledir ki buralıyız arkadaş...
Adalar'da, Modalar'da...
Ruhumuz zengin, bedenimiz dinç...
Aşk arar kavga ararız...
Memleket sevdasıyla!
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder