bir şair vardı, öğretmen

13 Kasım 2014

Biga'dan Berlin Filarmoni'ye...

 

Biga'dan Berlin Filarmoni'ye...
Macit CÜNÜNOĞLU
macitcununoglu@gmail.com
13 Kasım 2014, 18:22

Klasik müziği sever, dinlerim...

Özellikle yalnız kaldığım zamanlar.
Çok beğendiğim besteciler vardır, favori gruplarım olduğu gibi.
Başta Beethoven, Mahler, Brahms vd.
Geçenlerde You Tube arşivinde dolaşıyorum...
Karşımda Berlin Filarmoni...
O da ne?
Orkestra “Hicaz saz semai”si ile “Muhayyer sirto”yu çalıyor...
Bizden, çok sesli...
Ve bir de klarnet sesi yükseliyor...
Dikkat kesiliyorum...
Çünkü bu enstrümana aşığım...
Nasıl olmam ki, damar damar!
Bambaşka, buğulu tütsülü, ne derseniz deyin...
Klarnet sesinin önünde kırk takla atarım...
Yeter ki duymayayım; kırk kez âşık bile olabilirim (tabii hanım duymazsa).
Hüzünlüysem oturup ağlarım...
Ayrıca bu enstrümansız bir dünya düşünemiyorum.
Hatta öylesine ki, cinim kadar sevdiğim(!) Tayyip klarnet çalsın(*)...
Oy vermezsem şerefsizim!
O kadar!

Peki, klarneti çalan kahramanımız kim?
Şükrü KABACI...
O da Bigalı...
İstanbul TRT’li, gerçek bir virtüöz...
Olağanüstü yetenek, konser verdiği ülkeleri, eşlik ettiği grupları 
sıralamaya kalksam sayfalar yetmez.
Gurur abidesi, enternasyonal sanat güneşi...
Alkışlarımız O’na, selâmlarımız doğduğu topraklara, Biga’ya.

İnanın, siyasetsiz yazı üretmek çok anlamlı, çok keyifli...
Yemişim ben “Yeni Türkiye” masallarını, liderlik martavallarını!
İşte Biga, işte bereket...
Toprağından sanat, kültür fışkırıyor.
Ve Biga’dan yükselen en güzel nağmeler tüm dünyaya yayılıyor.
Bu arada Kemancılar, Gülsünler, Kabacılar sanatseverlerin dünyasında 
âdeta resmigeçit yapıyor...
Lütfen anlayanlar, dinleyenler beri gelsin...
Mehteran düşkünleri saraylara hapsolsun...
Ki açalım pikabımızın düğmesini...
Duyduğumuz ses klarnetin sesi...
Hicazkâr makamından ağlıyor, inliyor...
Çalan Bigalı Şükrü...
Duyduğumuz ağıt, ilahi...
Bazen madenci karısının gözyaşı, bazen şehit anasının isyanı...
Bazen tersane işçisi yakınlarının haykırışı, bazen de göç yolunda yitip 
gidenlerin kavruk, mutsuz dünyaları...
Hepsi birleşiyor, yüreğimizi deliyor...
Ve hissettiğimiz derin acılar klarnetin büyüsüyle içimize akıyor! 

(*) Baş Usta’nın halkımızdan neler çaldığı malûmumuzdur!

Hiç yorum yok: