bir şair vardı, öğretmen

28 Kasım 2014

Yaşasın Hayat!

Macit CÜNÜNOĞLU
28/11/2014 09:34

 

A+
A-
Mesleğe sıfırdan başlayan bir gazeteci nasıl sınıf atlar?
Bir de aileden gelen miras yoksa ve sermayesi sadece kalemi ise...
Boğaz’daki yalılarda nasıl oturur...
Ki en miniği, en sıradanı beş altı milyon dolardan başlıyor!
Burası Türkiye, “olmaz olmaz” diyorsanız mesele yok...
Ve bir ülkenin en üst düzey yöneticisi kaçak saray yaptırabiliyorsa...
İmamın yellendiği yerde cemaat sıçar!
Kaldı ki cemaat dediğin kim; ruhunu ahlakını vicdanını satmış
kalem erbabı...
Ve bu tür zevattan ülkemizde o kadar çok ki...
Burnunu sallasan her köşe başında karşınıza çıkıyor...
Hürriyet, sabah, star, şafak ve bilcümle havuz medyası arasında!

Örnek mi?
Sırasıyla en temizlerinden başlayayım...
Varan bir: Mehmet Barlas, her devrin adamı diyeyim, gerisini siz anlayın...
Varan iki: Güneri Civaoğlu, tek kelimeyle klas, först kalite, kısaca nambır van...
Varan üç: Ertuğrul Özkök, pop sosyolog, şarap ve kadın uzmanı, Özal hayranı...
Varan dört: Gerisi o kadar çok ki, sıralamaya kalksam sayfalar yetmez.

Evet, bu dünyada herkesin bir bedeli var...
Bu tez siyasetçiler için de geçerli...
O nedenledir ki politikacıyla gazeteciler birbirlerine çok benzer...
Birinin sermeyesi vaatleri, diğerinin kalemi...
Netice itibariyle her ikisi de pazara çıkmıştır...
Parayı bastıran satın alır...
Ve öttürür...
Memleketmiş, halkın çıkarlarıymış...
Hepsi hikâye...
Cüzdan denilen o kutsal değer(!) var ya...
Allah boş kaldığını göstermesin...
İşte çağımızda geçerli en temel ilke!

Durun daha bitmedi...
Bu türlerin çok başarıları, yani döt yalayıcıları...
Danışman olurlar...
Ermeni’sinden jölelisine...
Parlak fikirleri sayesinde dört köşe hayata kavuşup sınıf atlarlar...
Ve bunların rol modelleri İstanbul’da konuşlanmıştır...
Villalarında Yesari Asım şarkıları eşliğinde mehtaba çıkarlar...
Biz de burada kıçımızı yırtarız...
“Sen yanmasan, ben yanmasam...” dizeleriyle!
Hâlbuki devir;
“Lingo lingo şişeler...” devri...
Devireceksin bir büyüğü, elbet çamura batmadan...
Hacı cav cavlar yazsın dursun...
Kesinlikle hayatı ıskalamayacaksın...
Becerebiliyorsan eğer başta Çetin usta, Altan ailesini örnek alacaksın...
Ki dönekliğin de çok kötü bir şey olmadığının farkına varacaksın...
Ve haykıracaksın dünyaya:
Dolce Vita...
Türkçesi Yaşasın Hayat!

Hiç yorum yok: