bir şair vardı, öğretmen

10 Kasım 2014

Macit CÜNÜNOĞLU
10/11/2014 07:35

     76'ıncı yılında "10 Kasım"

A+
A-

Cumhuriyetin önderi M. Kemal’i değerlendirirken ikiye ayırıyorum...
İlk on yılı, bilâhare “10 Kasım”a uzanan yolculuk.
İlkinde hamleler, tarihî kararlar...
Sonrasında demokrasi denemeleri, Dersim’e kadar süren sıkıntılar.
Her olay her gelişme elbette dönem koşulları göz önünde bulundurularak tartışılır...
Ki öyle de olması lâzım...
Lâkin bazı uygulamalar var ki, etkileri ve sonuçları günümüze sarkıp hâlâ
toplumsal dokumuzu belirliyor.
Örneğin Lozan sonrası Kürtlerin durumu...
“Ulus devlet” projesi gereği ağır mübadele dayatmaları...
Bir de Takrir-i Sükûn kanunuyla sol hareketin başlamadan boğulması...
Ve yüzlerce olumlu olumsuz örnek...
Yalnız bir gerçek; on beş yıl iktidarın mutlak sahibi M. Kemal’in serüveni
yakın tarihimizi aydınlatıyor.

Evet, bugün “10 Kasım”...
O’nun aramızdan ayrılışının 76’ıncı yılı...
Kimileri için bayram kimileri için acı...
Fakat M. Kemal ülkede süren kavganın ekseni...
Hem de öylesine ki...
İşin içinde “din sömürüsü” var, “etnik ayrışma” var...
Barış içinde hoşgörüyle yaşamak tarihte kalmış...
Siyaset kin ve nefretten besleniyor...
Ve birilerinin yalanla dolanla sağladığı destek yüzde 52’lere tırmanıyor...
Aslında yaşanılan ortam tam bir kaos...
“Yeni Türkiye” dense de mücadele ilericilikle gericilik arasında...
Ve aydınlık on iki yıldır güneşin doğduğu topraklarda boğuluyor...
Kısaca top yekûn sürükleniyoruz bataklığa...
Yükselen değer Araplaşmak, Neo-Osmanlıcılık...
Bir de Kürtçülük-Türkçülük üzerinden yürütülen koyu milliyetçilik...
Sahne kıyametle mi kapanır, kanlı mı?
Yalnız bildiğim tek gerçek...
Boka gidiyor memleket!

Yüzüne bakacağımız ne bir komşu kaldı ne bir dost...
Varsa yoksa Sultanımızın afrası tafrası kibri böbürlenmesi efelenmesi...
Elinin altında bir de sadrazam müsveddesi...
Ülkenin orta yeri okunan dualarla cenaze evine dönmüş...
Toprağın altı canlı mezar, üstü cinayet alanları...
Memleketin zavallı hâllerini saraylardan seyrediyor cehennem zebanileri...
Bugün “10 Kasım”...
Birileri ağlıyor hasretle hüzünle...
Birileri pis pis sırıtıyor...
“Daha bunlar başlangıç”...
“Anıtkabir’i bu ülkenin başına yıkacağız”
 diyerek!

Evet, kuyruk acısına dayalı intikam duyguları derin...
Canım halkım, şanla şerefle yürüttüğün kavgan kolay gelsin...
Yeter ki ülkemizde M. Kemal aydınlığı sona ermesin...
Gerisi kolay, hamam böcekleri ışıktan korkar...
Her “10 Kasım” tazelensin idealler...
Geleceğimiz; evlatlarımız torunlarımız bizden hizmet bekler...
İnadına yola devam...
Yılmadan korkmadan!

Hiç yorum yok: