bir şair vardı, öğretmen

30 Nisan 2020

Maskesiz hayatlar umuduyla



Yukarıdaki tabloyu görüldüğü gibi CHP Amasya İl Başkanlığı’nın
Facebook sayfasından kopyalayıp bloğuma taşıdım.
Ana muhalefet partisi soruyor: “Para nerde?
Evet, yerinde ve doğru soru.
Ya cevaplayacak adres, yani iktidar, yani AKP’liler ve lideri.
Ne dersiniz, onlardan ses çıkar mı?
Yoksa bu soruyu soran partiye vatan hainliğine kadar uzanan
ağır suçlamalar mı yöneltirler?
İşte ülkemizin temel problemi.
Çünkü hiçbir zaman şeffaf yönetilemedik.
Devletimizin başta maliye olmak üzere işleri daima gizli olmuştur.
Ama askeriye dahil her alanda!
Rakamlar üzerinde durmayacağım, tabloyu inceleyen her arkadaşım
ülkemizin hızla felâkete sürüklendiğinin farkına varacaktır.
İşte Batı bunun için Reisimizi kıskanıyor(!)
Bakıyorlar tabloya, vaziyet fecaat.
Gidişata bakıyorlar, 5 maskeye muhtaç Türkiye uçurumun eşiğinde…
Doğal olarak bu şartlarda nasıl oluyor da TEK ADAM iktidarı sürebiliyor?
Veya parlamento sus pus, en zor zamanlarda 45 günlük tatil ilân edebiliyor?
Tüm bu gerçekler normal bir ülkede görülecek manzaralar değil.
Ancak bizim gibi demokrasi maskesi takmış, adalet hukuk laiklik rafa kalkmış,
adı var kendi yok cumhuriyet düzenlerinde olur.
Ve ondan sonra ortaya çıkan popülist politikacılar aynaya bakarak konuşurlar;
“Ayna ayna, söyle bakayım, bu dünyada benden büyüğü var mı?”
Bir alkış bir alkış ki, sormayın gitsin.

İnanın çok yakında ülkemiz iflas bayrağını çekecek.
Felâket tellallığı yaptığımı zannetmeyin.
Bu kadar alavereyi, bu kadar gizliliği bu topraklar kaldıramaz.
En basitinden Üsküdarlı bir AKP’linin kaçak inşaatını deşifre ettiği
için CHP İstanbul İl Başkanı C. Kaftancıoğlu kızımızın başına
gelmeyen kalmadı.
En son Akşam gazetesinde Ahmet Kekeç adlı bir köşe yazarını okudum…
Adam resmen “bu kadın niye dışarda?” diye hesap soruyor ve hız kesmeyip
savcılara çağrıda bulunuyor; “derhal terör suçundan yargılayın”.
Tabii emir büyük yerden, derhal ifadeye çağrılıyor.
Gördünüz mü canım Türkiyemin düştüğü hâlleri?
Ayrıca Saraylı zat-ı muhteremin koltuk kaybetme korkusu tavan yapmış durumda.
Dengesi bozuldu, dilinin ayarları kalmadı.
Kim karşı çıkarsa ezip geçiyor.
Ancak nereye kadar?

Evet, bir kez daha tekrarlıyorum.
Bu hasta ne yerse yesin ölür, ayrıca korkunun ecele faydası yok.
RTE’nin ve Bahçeli’nin tarihin çöplüğüne gitmesi yakındır.
Geride nasıl bir manzara bırakacaklar, orası meçhul.
Ama garip halkımız bunun da çaresini bulur diye düşünüyorum…
Sonuçta umut fakirin ekmeği, ye Memed ye!

Macit CÜNÜNOĞLU

Hiç yorum yok: