bir şair vardı, öğretmen

18 Nisan 2020

Yıllar sonra...

Rona bey ve Cimnastik ekibi. Okul bahçesi-1962















Amasya ile zaman tünelinde ilerlemeye devam edelim.
1961 yılında orta okula başladım.
Hastanenin altındaki binada.
ABD ordusunun II. Dünya Savaşı’nda kullandığı barakaları bize vermişler.
Okulun arka bahçesine yerleştirilmiş, sınıfımız orada, şubem I-İ.
Donanımlı öğretmenlerimiz var.
Disiplin esas, ders saatinde sınıflardan çıt çıkmıyor.
Nasıl oldu bilmiyorum, bir gün bahçedeyim, hademe zili çal diye işaret etti.
Bende koca çanı büyük bir zevkle çaldım.
Okul boşaldı, meğersem erken çalmışım, hademe de işaretini inkar etti.
İhale benim üzerime kaldı, doğal olarak müdürün huzurundayım.
Bir sopa bir sopa, Maide abla elinden zor kurtardı.
Yaşım on bir, ilk okuldan sonra ilk dayağımı okul müdürümden yemiştim.
Beden Eğitimi dersimize efsane hoca Mehmet Akkuş geliyor.
Oğlu Feridun da bizim sınıfta.
Öğrencilerin üzerinde öyle bir korku salmış ki, adını duymak bile ürkütüyor.
Orta öğretimin Düriye hocası!
O devirlerde şiddet uygulayan hocaların referansı âdeta attığı dayaklardan geçiyordu!
Maalesef anlayış bu.
Yine de fevkâlâde donanımlı, müşfik hocalarımız da vardı.
Sağlam bir edebiyat, matematik alt yapımız oluştu.
Belki sorgulamaya dayalı merak duygusu tam gelişmedi ama onu da
ileriki hayatım da öğrendim.

Tabii İstanbul’un katkıları çok fazla.
Orası Türkiye değil, alan için üniversite, yeryüzünün en renkli laboratuvarı.
1972 yılında yerleştiğim bu kentin âşığıyım.
Tabii ikinci sıraya Amasya gelir, doğduğum topraklar.
En fazla bir haftalık ziyaretlerle hasret gideririm.
O da bana uzunca süre yeter.
Özellikle dayıoğlum Celal’i kaybettikten sonra artık ayağım da gitmiyor.
Vefatı yüreğimde büyük bir boşluk yarattı.
Çok özlüyorum çoook.
Yaşım ilerledi, üç dört ay sonra yetmişi devireceğim.
Hatırı sayılır bir zaman dilimi.
Hayatımın her döneminde ileriye bakmayı ilke edindim.
Zaten devrimci karakterim böyle öngörüyor.
Ama şimdi, zorunlu ev hapsi sürecinde bol bol gönlümü gezdiriyorum.
Ebemü’de rakı içip, Çakallar’da semaver demliyorum.
Irmak boyunca da volta atıyorum, belki eski dostlara rastlarım diye.

Macit CÜNÜNOĞLU

Hiç yorum yok: