bir şair vardı, öğretmen

01 Nisan 2015

Baron'un ardından...

Macit CÜNÜNOĞLU
Sarkis Seropyan
01/04/2015 06:48

 

 
 

Çağlayan’da bir can...
Yaşam mücadelesi veriyor...
Adı: “Amansız Hastalık”...
Ah, ahhh!..
Çeken bilir...

Hastanenin karşısında “Hürriyet-i Ebediye Abidesi”...
Talat ile Enver’in mezarları...
Utanıyorum yazmaya...
“Yüzüncü yılın kahramanları(!)”...
Bir kez daha ah, ahhh!

Ve Gadoş...
Orijinal adıyla Katherina...
Ermeni kardeşim...
Canım...
Bacımın, hastamın çocukluk arkadaşları...
Hosrof amcamın kızı...
Amasyalı...
Anası seksen beş yaşında...
Hâlâ fıstık gibi...
Maalesef ki tanışmama rağmen adını hatırlayamadım...
Affetsin beni!

Ve her gün hastane...
Tabii  avluda sohbet...
Hoş beş...
Hastamızın durumu...
İlk soru benden:
“Nasıl geliyorsun?”...
Benimki klasik...
“Kadıköy-Eminönü-46Ç”
...
Ya O’nunki...
Yanıtladı:
“Yürüyerek; Bozkurt ile Kurtuluş Caddesi üzerinden ilerleyip
Türk Beyi, Savaş, Silahşör Sokak’larından devamla Talat Paşa
İlköğretim Okulu’nun yanı başından Halaskargazi...


Tamam, tamam anlaşıldı...
Hatta -içimden- “yetti gari” deyip resmigeçidi sonlandırdım.
Lâkin Feriköy’e gitmem lâzım...
Bir cenaze töreni...
Ölen büyük usta...
Sarkis Seropyan...
Agos yazarı, bir duayen.
Adres: Surp Vartanans Ermeni Kilisesi...
Millî koordinatları Gadoş’tan öğrendim...
İlk kez katılıyorum...
Bolca papaz, İncil, İsa, Meryem vs...
Müzikli, korolu, aryalı merasim, ağdalı ritüeller, seremoni derken...
Bir adam var ki...
Din görevlisi...
Biz de görülmeyen!
Aldı sazı ele...
Saatlerce merhumu anlattı...
Hayatını, hizmetlerini, fedakârlıklarını...
İnsanlığımdan utandım.
Ve bir kez daha Baron Sarkis Seropyan’ın aziz hatırası önünde
saygı ile eğildim...
Başsağlığı dileklerimle eksildiğimizi fark ettim...
Bir de “niye iyiler ölür, kötüler yaşar?” sorusunun cevabını merak ettim...
Nurlar içinde yatsın Sarkis Usta...
Kalan canlara selamet diyen iç sesimle...
“Amen”imi gönderip sonsuzluğa Bozkurt durağından geçen belediye otobüsümü beklemeye koyuldum!

Hiç yorum yok: