bir şair vardı, öğretmen

29 Mart 2015

Lingo lingo şişeler!

Macit CÜNÜNOĞLU
29/03/2015 08:55

 

 
 
CHP’de bugün önseçim var...
İyi, güzel; vatana millete hayırlı uğurlu olsun.
Lâkin Sultanımızın sandığı kutsayan anlayışını öncelikle hatırlayalım...
Biliyorsunuz, ülkemizin nambır vanı “demokrasi eşittir sandık”
türünden veciz lâflar etmişti...
Biz de top yekûn karşı çıkmıştık...
Hatta o tarihlerdeki cumhurbaşkanımız Gül bile.
Haklıydık, çünkü sandık her daim adaleti, çok sesliliği temsil etmez...
Sadece araçtır...
Ayrıca sandığa kimin oy attığı da önemlidir...
İşte bu gerçekler ışığında bugün yapılacak önseçime gelelim...
Amacım karşı çıkmak değil, aksine sonuna kadar savunurum...
Lâkin bizzat şahit olduğum birkaç olayı paylaştıktan sonra.

Yıllar önceydi, yanılmıyorsam doksanlar...
Kadıköy’de fotoğrafçılık yapıyorum...
CHP yine önseçim yapacak...
Bu kez belediye başkanlığı için...
Selami kadim başkan, kökleşmiş, rakip tanımıyor...
Tanıdığım kadının biri de Fikirtepe’den türbanlıları getirip
ha bire vesikalık çektiriyor...
Dayanamadım sordum:
“Ne iş?”...
“Şey” dedi, “Selami Başkan için delege kaydı yapıyoruz”...
“Oy kullanacaklar da”
...
Şaştım kaldım ve acı acı gülümsedim...
Demek ki demokrasi dedikleri bu!

Tesadüf bu ya...
Dün de aynı konuda bir olaya şahit oldum...
Bu defa parti AKP...
Başına geleni aktaran kızımız Kayseri Erciyes Üniversitesi mezunu...
İstanbul’da yaşıyor...
Fakat bilgisi olmadan AKP’ye üye yapılmış...
Öğrendikten sonra da telaşa düşüp düzeltmek istemiş...
Ne de olsa evlâdımız ilerici, aydın...
Ayrıca O’nun için AKP’li gözükmek yüz kızartıcı davranış...
Aferin çocuğa, sağlam ve tutarlı...
Görüşmüş Kayseri ile...
Parti yetkililerinden aldığı yanıt:
“Islak imzalı dilekçe ile başvurun, istifanız kabul edilir”...
Bakar mısınız rezalete...
Üye yaparken imza yok...
“Düzeltin, silin” derseniz imzalı dilekçe...

İşte bu iki olay bendenizin sandığa olan güvenini sarstı...
İster CHP’de olsun, ister bir başka partide...
“Namus, ahlâk” denilen kavramlar zaten yerlerde sürünüyor...
Sandığa mı yansıyacak...
Tahminimce ne tezgâhlar dönecektir seçim atmosferinde...
Ne paralar uçuşacaktır havalarda...
Ortada milletvekilliği...
Ülkemizin en değerli en geçerli mesleği...
Diploma, bilgi birikimi, tecrübe, vizyon istemez...
Hele de vicdan...
Sahi, o ne ki?

En iyisi mi partilerden uzak durmak...
Alt üstü bir oy...
Seçim günü atarsın sandığa...
Veya hiç gitmezsin...
Kendi demokrasini yaşarsın ruhunda!
Kimin ne hâli varsa görsün...
Koyalım kırkbeşliği pikabımıza, eskilerden...
Sevgili okurlarıma gelsin...

“Giydiğim atlas
İğneler batmaz
Yar bensiz yatmaz hacı cavcav
Canıma değsin

Şişeler
Lingo lingo lingolik
Irakı mı içtin sen bensiz
Çamura mı düştün a densiz
Yar yar yar yar yar yar aman...”


İyi pazarlar efendim, neşeniz daim olsun...

Hiç yorum yok: