bir şair vardı, öğretmen

11 Mart 2015

Hüzzamın içinden...

Macit CÜNÜNOĞLU
11/03/2015 07:39

 

A+
A-
Hakan Fidan kardeşimizin görevine dönmesi bir çuval inciri berbat etti...
Hâlbuki Millî İstihbarat Teşkilatı’mızı ne çok severdik...
Bilhassa tarafsızlığı dolayısıyla...
Ya şimdi?
İktidarla mesafesi fidan aralığında...
Olmadı, hem de hiç.

Aslında sorumlusu baş adam...
Yani Sultan.
Pişmiş aşa su kattı...
Ne güzel bakan olacaktı...
Belki İç, belki Dış İşleri...
Yakışırdı valla...
Hele “âlâ”yı gördükten sonra...
Düşünsenize; astsubaylıktan gelme...
ABD’de yetişmiş...
Doktorluk unvanları arasında...
Bir de Oslo fatihliği...
Full aksesuar...
Çiçeği burnunda Terör Yasası da emrine amade...
Fişlenirdi necip halkımız boydan boya!

Yazık oldu...
Dedim ya, sultanımız iyice gemiyi azıya aldı...
Ülke ülke olmaktan çıktı, karikatür cennetine dönüştü.
Adam sarayında rahat durmuyor...
Öylesine ki...
Yellenseniz karışıyor!

Sıkıldım artık...
Katlanmaktan, böyle yaşamaktan...
Gittim kulağımı deldirdim...
Tabii küpe için...
Taktım da...
O ne?
Bir karışan, bir karışan!
Başta torunlarım...
“Dede yav, yakıştı mı sana?” türünden anlamsız sorular...
Sanırsınız herkes Tayyip...

Hâlbuki soyadım deli, ruhum serseri...
Varsın kulaklarım küpeli olsun...
Ne var bunda?
Az devrim, az aşk, az hareket...
Sessiz sedasız ilerliyorum sonsuzluğa...
Neyse ki Orhan Veli, Sait Faik arkamda...
Biraz da hüzzam;

“Devâ bulmayacak mı kalbimdeki bu yara
Şu çileli gönlümde şimdi her şey kapkara
Gönül vedâ ediyor tatlı hatıralara
Şu çileli gönlümde şimdi her şey kapkara”
derken...

Sen hâlâ kalbimizdesin Zeki Müren...
Ve martılar kanat çırpıyor denizle sevişirken...
Davet ediyorlar küpeliyi...
Bulutların üzerinde yerim ayrılmış...
Buruk bir sevinçle seyredeceğiz âlemi!

Hiç yorum yok: