bir şair vardı, öğretmen

15 Mart 2015

Yıldız Sarayı

Macit CÜNÜNOĞLU
15/03/2015 09:09

 

A+
A-
Saraydayım...
Yıldız Parkı’nın içinde...
Şale Köşkü olarak da bilinir ve Abdülhamid ile anılır.
Gerçek bir ihtişam, sarsıcı saltanat...
Ankara’daki gibi çakma değil...
İtalyan mimar D’Aranco ile Sarkis Balyan’ın eseri...
Üç bölümden oluşuyor...
Her taraf antika...
406 metrekare Hereke halısından, çini sobalara kadar...
Parkın orijini Bizans’a, Saray’ın hikâyesi III. Selim’e uzanıyor.
Barok, Rokoko, İslâm sanatının en zarif örnekleri...
Her bir köşe tarih...
On dokuzuncu yüzyıl yirminci yüzyılla buluşarak âdeta resmigeçit yapıyor.

Sanki Abdülhamid’in ruhu mimariye sinmiş...
Dolmabahçe’den can korkusu nedeniyle korkup kaçmış Padişah...
Demek ki o devirlerde bugünkü gibi iki üç bin kişilik “koruma ordusu”
geleneği yoktu...
Çare mekân değiştirmek...
İyi de yapmış, dört başı mamur bir saray inşa ettirmiş...
Aynı zamanda Devlet Konukevi...
İlk ziyaretçisi Alman İmparatoru II. Wilhelm...
Sarayın son iki bölümü bizatihi O’nun şerefine ilâve edilmiş...
Çoluk çocuk ailecek rahat etsinler diye...
Ne de olsa dostumuz, müttefikimiz...
İttihat Terakki kurmaylarının onlarca kanlı projesinin habercisi...
Sultanahmet’in orta yerinde duruyor rüşvetin belgesi...
Adı da “Alman Çeşmesi”...
Devamında I. Dünya Savaşı, Sarıkamış, Çanakkale ve büyük katliam...
1915 Tehcir Yasası, Ermeni Soykırımı...
Yüzüncü yılı yaklaştı, bakalım neler yumurtlayacağız?

Neyse, dönelim saraya...
Kimleri ağırlamamış ki...
Cumhuriyet döneminde, kısa bir süre için lüks kumarhane olarak işletilmiş,
bir dönem kongre merkezi olarak düzenlenmiş daha sonra eski işlevine
dönüştürülerek aralarında İran Şahı Rıza Pehlevi,
Suudi Arabistan Kralı Faysal, Ürdün Kralı Hüseyin,
Endonezya Cumhurbaşkanı Sukarno, Etopya Kralı Haile Selasiye,
Fransa Cumhurbaşkanı Charles de Gaulle’i misafir etmiş...
Ve rahmetli Çavuşesku’yu...
Hani karısıyla beraber halkı tarafından kurşuna dizilen lider...
Romanyalı, sosyalist...
Ah!..  Ne feci, ne trajik günlermiş!

Evet, erinmeyin, meraklanın...
Muhakkak Yıldız Sarayı’nı ziyaret edin...
Yakın tarihimiz orda...
Usta marangoz Abdülhamid Han sizleri bekliyor olacaktır...
M. Kemal’in çalışma masasına dokunun...
Biraz daha zorlarsanız Demirel’i bile bulursunuz...
Gezin, görün...
Asla pişman olmazsınız...
Ve İlber Hoca’nın adını taşıyan kütüphane açılacak çok yakında...
Hemen sarayın alt başında...
İnşallah değerli okurlarımla bir gün buluşurum parkta...
Osmanlı’nın çöküşüne ilişkin anlatacağım o kadar çok şey var ki...
Darısı bugünkü iktidara diyeyim de lâfı daha fazla uzatmadan
kurtuluş günümüzü heyecanla bekleyeyim! 

Hiç yorum yok: