bir şair vardı, öğretmen

14 Nisan 2015

HDP üzerine...

Macit CÜNÜNOĞLU
14/04/2015 09:26

 

 
 

HDP konusunda yorum yapmak netameli iş...
Çünkü desteklesen bir türlü...
Desteklemesen başka türlü...
Nedenine gelince partinin genel başkanı Selahattin Demirtaş
usta politikacıların söylemiyle “bizden biri”...
Şirinlik abidesi, sevimli mi sevimli...
Ağzı lâf yapan, samimi, dürüst, üstelik saz çalan...
Kısaca arkasından gidilecek şahsiyet.
Bir de cumhurbaşkanlığı seçiminde aldığı oy...
Hemen hemen yüzde 10...
Öyleyse mesele kalmadı...
Bastır oyunu HDP’ye rahat et!

Acaba?
Bu işler bu kadar basit mi?
Tamam, Selo iyi hoş ama ya özgür iradesi, bağımsız aklı, inisiyatifi
kimlerin elinde?
İmralı’nın mı yoksa Kandil’in mi?
Veya her ikisinin mi?
Bence “evet”...
Ortada yetmişlerden gelen dev bir örgüt var...
Otuz yıl savaşmış, binlerce kayıp vermiş...
Adı “solcu” özü “milliyetçi”...
Başında APO...
İdealleri Kürdistan...
Ama her şeye rağmen!

Boş verelim demokrasi palavralarını...
Barışı, yurttaşlık haklarını...
Biri tramvaydan inip Aksaray’a girdi...
Kürtçü kardeşim de PKK şemsiyesi altında
baraj derdine düştü!
Türbanlı, şeriatçı, aşiretçi, tarikatçı HDP’de...
Martaval gani...
Assolist Selo...
En büyük yardımcısı Sırrı Süreyya...
Av peşindeler...
Batı’da solcu, Doğu’da cemaatçi...
Senaryo-Reji: İmralı...
Prodüktör: Kandil...
Var mı artıran...
Söz konusu olan “demokrasi” değil...
Yüzde ON...

Ben yokum, en azından kendi adıma...
Çünkü klasikçiyim...
Bach dinler Balzac okurum...
Arada sırada manzaraya bakar teşhisi koyarım...
Ki “dinciler ile milliyetçilerin” raksı daha da ballanıp içime sinsin diye!

Hiç yorum yok: