bir şair vardı, öğretmen

27 Eylül 2014

Macit CÜNÜNOĞLU
27/09/2014 09:18

              Marş marş!

A+
A-

Nihayet sonbahar serinliğine kavuştuk.
Oldubitti aşırı sıcakları sevmem, enerjiyi alıp süründürüyor.
Ayrıca durduk yere mi Kuzeyli zeki ve yaratıcı…
Tamamen iklim meselesi, doğaya karşı verilen sert mücadele
insan aklının gelişimini sağlıyor.
Bu nedenle kendimi hep azgelişmiş kategorisinde hissettim…
Ne de olsa Akdenizliyiz ve Aziz ustayı (Nesin) çok severim…
Nurlar içinde yatsın, “yüzde 60” tespiti ne kadar gerçekçi, ne kadar cesurcaydı…
Hâlâ geçerli, az eksiği kaldı ama merak etmeyin, ilk seçimde o da tamamlanır…
Yüzde 52 olur yüzde 60…
Canım yurdum insanı…
Ana rahminden itibaren türbana sarıldı ki…
Artık kim tutar seni?

Dün İstanbul’un kuzeyine uzandım, Poyrazköy’e, Fener’e…
Belki çocukluk anılarımdandır, Karadeniz’e âşığım.
Az tuzlu hırçın sularında yüzmek ömre bedel…
Ya doğası, rengârenk…
İyi ki mevsim kısa, yoksa insan soyu oralarında sonunu getirecek ama
tercihini Ege’den, Güney’den yana kullanıyor…
Bu duygular eşliğinde Boğaz’ın Karadeniz’le buluştuğu mevzileri  bir kez daha gezip gördüm…
Anadolu Kavağı’ndaki Yaros Kalesi’nden yükselen üçüncü köprüyü izledim…
Tabii bol bol fotoğraflar da çektim…
Sahi, adı Yavuz Selim’di değil mi?
Ayıptır söylemesi Sultan hemşerim olur, Amasyalıdır…
Doğduğu yerde bir taş vardır, anıtsal…
Ancak halkımız zalimi başka türlü anar…
Başta alevi zulmüyle, kıyımıyla…
Yaptıkları insanlık tarihinde kara bir lekedir, vicdanları sızlatan türden!

Evet, üçüncü köprü geliyor…
İnşaat alanı geniş, çevre yolları bağlantıları…
Köprü daha şimdiden balta olmuş, ateş olmuş…
O güzelim ormanları haşat edip yakıp yıkıp kesmiş...
Adını taşıdığı sultanın icraatlarını aratmamacasına!
Yükseliyor yapı; yeşili yok ederek, Marmara’nın ciğerlerini söke söke…
Dün insan kanıyla kökleşen medeniyet…
Bugün ağaçların gözyaşlarıyla ilerliyor…
Ve gurur duyuluyor sorumlularla…
Dökülen her bir beton, döşenen her bir demir…
Kaskatı ediyor duyarlı yürekleri…
İstanbul çaresiz, sessiz…
Barbara teslim olmuş…
Paramparça duygular, yine de oy olup akıyor sandığa!

Ah memleketim ah!
Nice güneşler doğdu, üzerinden nice uygarlıklar geçti…
Galiba en fenası bu dönem!
Görülmemiş tahribat, açgözlülük, saldırganlık…
Bu gidişle Tarih Baba Vandalları aklayıp özür dileyecek…
Beterin beteri var ama bizim beter halkın rızasıyla Çankaya’da…
Ne kadar çırpınırsanız çırpının, ister karşı durun, ister isyan edin…
Nafile…
Karanlıklar fatihi dokunduğu her güzelin yedi sülalesini belleyecek!
Öyleyse tanrı başımızdan eksik etmesin…
Herkes sıraya…
Marş marş!

Hiç yorum yok: