bir şair vardı, öğretmen

16 Eylül 2014

Macit CÜNÜNOĞLU
16/09/2014 09:23

        Eğitim dünyasından...

A+
A-
Yüzde 52’den sonra iktidarın karanlık varlığı iyice hissedilir oldu.
Artık her yerde; okulda, yargıda, karakolda, maliyede, belediyede…
Ve evde…
Bu mudur bu!
Mübarekler oksijen gibi, neredeyse soluduğumuz havanın içindeler!
Bu mevzuya nasıl girdiğimi aktarayım da, belki bu bîçareye hak verirsiniz.
Aile meclisi toplanıp torunlarım için okul araştırma görevini bendenize verdi…
Eski bir öğretmenim ya, uzmanlık alanım, çok anlarım bu işlerden!
Düştüm yollara, özeline geneline…
Önce kolej unvanlı birkaç kurumu ziyaret ettim…
Elbette tavsiye üzerine, bizimkilerin en çok üzerinde durdukları husus;
“aman ha, cemaatçi olmasın!”

Aptal mıyım, Paralelci tezgâhı kokusundan tamırım…
Ayrıca hiç işim olmaz Pensilvanyalı madrabazla…
Ne zamanki biricik Sultanımıza beddua edip lânet okudu…
İşte o tarihten beri gözümden düştü…
Ne hâli varsa görsün…
Keşke Amerika talebimize “evet” deyip geri postalasa da…
Silivrikapı açıklarında zat-ı âlilerine cennetin anahtarını teslim etsek…
Görse ileri demokrasinin faziletlerini, zulmünü, elastikiyetini…
Ne demişler: “Eski çamlar bardak oldu, sür eşeğini Niğde’ye!”

Efendim özel okullar şirin mi şirin, sanırsınız beş yıldızlı konaklama mekânları…
Spor salonları, fitness, trekking, rafting, bilardo, pin-pon, hamam, sauna ne ararsanız var…
Hatta tellak bile, tanıştım, pek çoğu hemşerim, Tokat’ın Reşadiye’sinden!
Takdir edersiniz ki yer gök Atatürk resmi…
Lâf aramızda, pek bir hoşuma gitti…
Nihayet dedim, ilkelerimiz yaşıyor…
Bilhassa altı okumuz, bir an için kendimi kurtarılmış bölgede hissettim…
Ne sevinç ne saadet!

Derhal sadede gelip parayı konuşmak için idareye yöneldim…
İnanın, hayatımda karşılaştığım en güler yüzlü müdür…
Randevum falan yok ama beni bekliyor, üstelik kapıda.
Hoş beş, içilen kahveler…
Sanırsınız kırk yıllık dostların buluşması…
Bir de “sizi bir yerlerden gözüm ısırıyor” demesin mi?
İlk defa önemsendiğimi fark ettim…
Televizyon, yazarlık, sahne hayatı, magazin dünyası, meyhaneler…
Demek ki boşa geçmemiş yaşanan yıllar!
Anlayacağınız epeyce gururlandım…
Tam bu sırada okul ücretini söyledi…
Yani gazı verdikten sonra…
KDV hariç 34 bin (yazıyla: Otuz dört bin Tayyip Lirası)
Ohhh!
Bir rahatladım bir rahatladım ki, sormayın gitsin…

O duygu içinde müdürün yanaklarından öpmüşüm…
İnanın hatırlamıyorum, görenler söylemiş…
Şu anda Göztepe Karakolu’ndayım…
Buraya niçin getirildiğimi bilmiyorum, sadece hayâl mayâl bir kolejin
kapısından girip müdürle seviştiğim zihnimin köşesinde…
Neyse, acı biberi kırağı çalmaz…
Şerbetliyizdir, hele bir kıçı kurtarayım…
Sohbete yarın devam ederiz.

Hiç yorum yok: