bir şair vardı, öğretmen

10 Eylül 2014

Macit CÜNÜNOĞLU
10/09/2014 09:42

   Nerde?

A+
A-


Örgütsüz toplumdan insan manzaraları…
Kazalar, işçi ölümleri, ağır sakatlıklar.
Bir iki gün süren bağrış çağrış…
Sonrası; “nerde kalmıştık?”
Sendikal alanda üç konfederasyonumuz var.
Türk-İş, DİSK, Hak-İş…
Toplam üye sayıları bir milyonu bulmaz, o da devlet işyerleri sayesinde…
Gerisi de hikâye, sendika mı sendika, çalsın sazlar oynasın kızlar!

Bilirsiniz, televizyon kanallarının favori malzemesi siyaset…
Çevir çevir konuş, üç beş akıldane…
Gece gündüz yapılan derin analizler, kendinden menkul fetvalar…
AKP böyle, CHP şöyle, HDP doğru yolda vs…
Ya reel durum, çalışma koşulları, emekçinin çilesi?
Gündeme taşınması için illâ Soma mı, Mecidiyeköy mü lâzım?
Kan akacak yani, sıram sıram cesetler dizilecek…
Yalandan birileri yakalanacak, o da alt kademeden…
Nasılsa bizim toplumda çabuk külleniyor acılar…
Üstelik İzlanda hezimetini yaşamışken…
Ne önemi var yitirilenlerin…
Öyleyse “yola devam, yenisi gelsin!”.

3 - 0 mağlubiyeti konuşuyoruz…
Her alanda 300 bin nüfuslu ülkeye yenilmenin utancı yaşanıyor…
- Vah vahhh, ne kadar yazık!
- Söylesene, nasıl girdi goller?
- Kalede Volkan yok muydu?
- Hadi canım, o varken…
- Fatih’in işgüzarlığıdır!
- Volkan ki Atatürk ilke ve inkılapları çerçevesinde en doğru adamdır!
- Örnek sporcu, ahlâklı, çalışkan ve zeki(!)
- Tek kusuru insana benzeyen varlık olmasıdır!

Monşer Davut kabinesi derhal toplanıp “Ulusal Yas” ilân etmeli…
Önce basketbol, peşinden futbol…
Yenildik, üzüntümüz telafi edilemeyecek kadar büyüktür.
Ortadoğu’da şahin, Avrupa’da serçeyiz…
Bundan böyle nasıl bakacağız Esed Efendi’nin yüzüne?
Daha da azacak IŞİD, şımaracak Kandil, Genel Müdür şarlayacak…
Vay benim köse sakalım vay!

İşçiler ölüyor bu memlekette işçiler, emekçiler…
İşyerleri kan revan içinde.
Sanırsınız kazalar kuş gribi, kolera, veba…
Kol geziyor madenleri, inşaatları, tersaneleri…
Toprağa düşüyor fidanlar…
Ne hükümetin umurunda, ne sendikaların…
Tek bir derdimiz var:
“Sahi biz İzlanda’ya, tükürüğümüzle boğacağımız ülkeye nasıl yenildik?”

Velhasılıkelâm yoksul insan yalnız, çaresiz, sessiz ve de örgütsüz…
Beynine “fıtrat”, “kader”, “takdir-i ilahi” pompalanmış…
Tek bir gün beyliği var…
O da sandık kurulduğu zaman…
Onda da kandırılıp tuzağa düşürülmüş…
Seçtiklerini vicdan sahibi insan sansın diye…
Ancak nerde, nerdeee?

Hiç yorum yok: