bir şair vardı, öğretmen

30 Ağustos 2011

N.Nadi'den H.Şimşek'e...


Özlemle H.Şimşek

Cumhuriyet gazetesi ortaklarından ve başyazarı Nadir Nadi
ölümünden kısa bir süre önce “Dostum Mozart” kitabını

yayımlamıştı.

Babasının zoruyla kemana başlamasını, Amadeus ile
tanışmasını ve giderek derinleşen dostluğunu akıcı bir dille

aktarıyordu.

Hatta dostlukları öyle bir noktaya varıyor ki, sanırsınız
okul arkadaşı, aynı çağın insanları!


Demek ki müzik aşkı böyle bir şey, sevdiniz mi özümsediniz mi
aradan geçen yüzyılların fazlaca önemi kalmıyor.

Yazarımız da bu aşkı yaşayanları  yeryüzünün "mutlu azınlığı" olarak tanımlıyor.

Evet, mutlu azınlık

Çünkü klasik batı müziğinin dinleyicisi giderek azalıyor…

Özellikle genç kitleler arasında.

Ancak yeni düzenlemeleri aranje edilip popüler sanatçı veya guruplar
tarafından dünya piyasalarına sürüldüğü zaman güncellik kazanabiliyor.


Yine de olumlu girişimler olmasına karşın gönül arzu ediyor ki;
Mozartlar, Beethovenler, Brahmslar yaygınlaşsın, hak ettiği değeri görsün,

vahşi kapitalizmin pompaladığı tüketim müziğini geriletsin!

Elbette bizimkisi boş hayal, popüler kültürün egemen olduğu bu devirde

milletin işi gücü yok, klasik müziğin anlaşılması emek isteyen labirentleri
arasında keşfe mi çıkacak!..


Düşünsenize, ne kadar zor iş!..
Günlük yaşam gailesinden yorulmuş toplumlarda, insanın kanını oynatan

bir-iki hareketli parça dinlemek varken, kim hatırlar baba oğul Bachların varlığını?

Eskiden Hikmet Şimşek amcamız vardı televizyon ekranlarında…

Bayram demez, seyran demez illâ ki Pazar günleri çıkardı karşımıza…

Ya şimdi, bırakınız özel Tv’leri, Devletinki bile “Osman Abim evde mi?” türküsünü çığırıyor!
Haksızlık etmeyelim, elbet o da fena değil ama RTE’nin iktidarında sabah/akşam

oyun havası çekilmez ki!

Rahmetli Şimşek hocamız yaşasaydı eğer, yapardık damardan bir istek…
Artık “Bitmeyen senfoni” mi olur, yoksa yitirilen Cumhuriyet değerlerinin ruhuna
Fatiha niyetine "Cenaze marşı" mı?..

Tekrar iyi bayramlar, her şeye rağmen şeker gibi geçsin günler...


1 yorum:

Melahat Şen dedi ki...

Ne yazık ki şeker gibi geçmiyor günler...
Uluslararası sanat ekspertizi RTE'nin emriyle yıkılıyor heykeller!
Her konuda "Uzman" Başbakanımız var...
Ulusal marşımız oldu "Beraber yürüdük..." safsatası...
Kimin umurunda Beethoven'in "V.Senfonisi"...
Saygılarımla.