bir şair vardı, öğretmen

15 Ağustos 2011

Gün ola devran döne!..



Ülkemizin izlediği dış politikaya bakınca “Abi”lik
modunu iyiden iyiye benimsemiş gözüküyoruz.

Hem de üzerimize vazife olmayan her konuya

ciddî ciddî maydanoz olarak!

Demek ki “Neo-Osmanlıcılık” denilen format böyle bir şey.
Davos’la başlayan süreç hız kesmedi, Gazze rezaleti ile devam etti.

Oradan Tahrir meydanı, derken Libya semaları, en son olarak da
komşumuz Suriye üzerine ahkâm kesmeler!

Sanırsınız hakikâten Ortadoğu’nun abisiyiz, hatta ağabeylik ne kelime,
efendilikle efelik karışımı bir havaya büründük…

Elbette yerseniz!

Hatırlarsanız bir tarihler Özal’da aynı role soyunmuştu…

Yalnız bir farkla; rahmetli Orta Asya bozkırlarında at koşturmayı seviyordu.
Yani Türki cumhuriyetlerin hamisi olmak gibi bir şey!

Neyse, bu heves kısa sürdü, herkes yoluna devam etti.


Şimdilerde ise Suriye’nin yaşadığı iç meseleleri birinci derecede
ülke sorunumuz olarak görenler var!

Aslında ne garip bir durum, kelin merhemi yok başına sürmeye,
akıl dağıtıyoruz önümüze gelen her millete!

Adama demezler mi; “Sen kimsin, yoksa ABD’nin bölgedeki
noter tasdikli vekili misin?”… İşimiz gücümüz sağı solu dizayn etmek.

Eğer varsa böyle bir yeteneğin, meleken; çöz bakalım Kürt meselesini!

Libya açıklarında gemilerimizin ne işi var, Kaddafi Amcama güller mi atıyor,
yoksa Akdeniz Kefali mi avlıyor?

Derler ya; “Sap döner keser döner, gün gelir hesap döner” …

Elbet bir gün gelecek, “Takke düşecek, kel görünecek”
Bakalım o gün âllame-i cihan Davut Bey hazretleri piyasada görünecek ki?

Ya padişahımız, biricik hâlifemiz?
Onun istikbâlini de zaman ve konjonktür belirleyecek!

Gün ola devran döne, bu işler hep böyle gidecek değil ya!




2 yorum:

Hakkı Doğrusöz dedi ki...

"Dereye su gelene kadar kurbağanın
gözü patlarmış"...
Son dokuz yılda o kadar çok şey
değişti ki, bambaşka bir iklime
büründü Türkiye.
"İleri demokrasi"ymiş...
İsmet Paşa'nın dediği gibi;
"Hadi canım sende!"

Aydın Sade dedi ki...

İnsan olduğu yaşta değilde hissettiği yaştaymış... Diyelim ki bu tez doğru.
Peki insan durup dururken kendisini ABİ hisseder mi?

Üstelik dış politikada, hele bir de takan yoksa.
Ne diyelim, Allah akıl fikir versin ülkemizin yöneticilerine.