bir şair vardı, öğretmen

25 Ağustos 2014

Macit CÜNÜNOĞLU
25/08/2014 08:57

      Kurultaya giderken

A+
A-

Muharrem İnce:
“Başkan seçilirsem CHP iki dönem sonra kesin iktidarda” diyor.
Sihirli formülü nedir?..
Henüz açıklamış değil ama sekiz yıl kısa bir süre değil.
Olsun, yine de hayâl kurmak hoş bir duygu…
Bu gazla AKP iktidarına birazcık daha dayanır, direniriz!
Ne de olsa bin yıl yaşayacağız…
“8 yıl” nedir ki, göz açıp kapayıncaya kadar geçer!

Şu CHP’liler ömür valla.
Mihrap yıkılmış minber yerinde bir partinin güzide elemanılar!
Muharrem’in aklına isyanı kim soktu bilmem…
Daha düne kadar Kemal abisinin yanında kuzu kuzu oturuyordu…
Birdenbire bayrak açıp isyan etti?
Evet, ben de biliyorum…
N’olduysa oldu, kafa yormaya değmez…
“CHP’dir, ne yapsa yeridir” deyip gülüp geçmek lâzım…
Ama kayıtsız kalamıyor insan.

En son Süheyl Batum’u izledim, sıcak yuvası Ulusal Kanal’da…
İnce’yi destekleyip döktürüyor ve saçmalıyor.
Efendim, faşizme karşı ilk direnen Fransız komünistleriymiş…
Bu nedenle de ulusalcılık önemli bir ilkeymiş…
Dolayısıyla sınıf mücadelesinden süzüle süzüle gelen her “sosyal demokrat”
milliyetçiliği sonuna kadar savunmalıymış!
Üstelik bu şahıs Fransa’da okumuş, öyle söylüyor…
Ancak hayata Fransız kalmış, haberi yok!

Canım benim, Anayasa profesörü olmak başka bir şey…
Tarih bilincine ulaşmak bambaşka…
Sen ki hasbelkader bu partiye milletvekili oldun, iyi de ettin…
En azından hoca görünümlü asker kafandan öğrencilerin kurtuldu!
Yürü git; Genel Kurmay önüne mi, AYM önüne mi mendil açarsın…
Veya yeryüzünün en orijinal solcusu Perinçek’in tarikatına mı katılırsın…
Yeter ki git, uzak dur CHP’den, İnce desteğinden…
Ayrıca bizler Muharrem’i senden daha çok severiz…
Bir kere halk adamıdır, mizahı güçlü kıvrak zekâlıdır…
Kısaca gönüllerin sultanıdır.
Yakışır CHP’ye, bilhassa Grup Başkanvekili olarak…
Ah Muharrem ah, sen yok musun sen…
Nasıl uydun bu ukala takımına?

Neyse, yazmayalım diyoruz ama duramıyoruz.
CHP’de malzeme çok, ayrıca kaşınıyor.
İyi ki bu partinin üyesi falan değilim…
Yoksa bu kadar özgürce sallayamazdım!

Dolayısıyla bu ülkede iktidar bi tuhaf muhalefet ayrı bir tuhaf…
“Zıtların birliği” prensibine de uymuyor.
Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş misali al birini vur öbürüne!
Lâf aramızda Baykallı devirleri de özledim…
Azcık aşım gailesiz başım…
Ne iktidar hedefi ne mücadele vardı…
Yüzde yirmi çantada keklik…
Öyleyse bizler de sürüye katılıp “Çok yaşa Tayyip” diye haykıralım mı?
Çünkü bin yıl daha iktidarda!

Hiç yorum yok: