bir şair vardı, öğretmen

31 Ağustos 2014

Macit CÜNÜNOĞLU
31/08/2014 09:15

                  Umutsuzca

A+
A-

Marguez’in “Yüzyıllık Yalnızlık” adlı başyapıtının öznesi insandır.
Duygularıyla, zaaflarıyla, hasretleriyle…
Meksikalıların macerası, sanırsınız öykü Anadolu’da geçer.
Bir tanıdık, bir dost…
Beyinsel kıvrımlarından taşan düşleriyle bizi bize anlatır.

Aslında “Yeni Dünya Düzeni” dediğimiz evrensel boyut insana koskoca bir
“yalnızlık” dayattı, fark edilemeyen, çarçabuk benimsenen.
Oyuncak vermeyi de ihmal etmedi…
Al sana internet, var biraz sen de oyalan!
Uyduk imama hesabı sanal dünyaya öylesine bir dalış yaptık ki,
maskelendi hayatlar, kavruldu ilişkiler, kurudu insanî derinlikler.
Bir bakış, bir ses, bir dokunuş; hepsi hayâl oldu.

Uzun yıllardır on dört daireli bir apartmanda yaşıyorum.
Ne selâm, ne komşuluk ilişkileri…
Boşa giden onca girişim, yılışmalar…
Heyhat, küçük dünyalar yaşam tarzı…
Bir telaş, bir koşuşturma; belli ki var olma gailesi…
Kapının önünden eksik olmayan fast-food araçları…
Sabahın köründe servis bekleyen minikler…
Yer bulunamayan otopark…
Tek bir gazetenin alınmadığı koşullar…
Sanki otel, resepsiyonu lobisi olmayan…
Ruhunda yalnızlık…
Gösterişli gençler, yaldızlı diplomalar…
Entelektüel enflasyonu, bense Diyojen kılığında insan arıyorum…
Ne tuhaf!

Anlıyorum ki,

Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Bir yer ki, sevenler, sevilenlerden haber yok
Bezminde kadeh kırdığımız sevgililer yok
Bir yer ki, sevenler, sevilenlerden haber yok”


Kim bilir Aleaddin Yavaşça bu şarkıyı bestelerken neler hissetmiştir?
Bir dost kaybı, göçüp giden değerler…
Geriye kalan yalnızlık…
Bir türlü barışamadığımız yalnızlık…
Karanlık…
Sönen ışıklar, kayan yıldızlar, azalan insanlık!

Evet, çağımızda bir başka dönüyor dünya…
Sessiz, duygusuz, şiirsiz, şarkısız…
Sanal âlemde sevgisiz, aşksız koşuyoruz sonsuzluğa!
“Dur, dinle” diyen yok…
Çırpınıp duruyoruz kör kuyularda…
İçimizde yalnızlık, yüreğimiz kapkara…
Doğacak güneşi bekliyoruz…
Umutsuzca!

Hiç yorum yok: