bir şair vardı, öğretmen

21 Ağustos 2014

Macit CÜNÜNOĞLU
21/08/2014 11:58

       Sessiz yolculuklar

A+
A-

Eskiler “Ağustos’un yarısı yaz yarısı kış” derler…
Ne kadar da doğru, bunaltıcı sıcaklar gitti, yerini tatlı bir serinlik aldı.
En azından İstanbul için.
Öyleyse gezme vakti, bir an önce yollara düşmeli…
Bekle beni sevdanın şehri, geliyorum!

İnsan yaşadığı kentle bütünleşince âdeta sevgili gibi oluyor.
İllâ göz göze gelip temas edecek.
Duygusal buluşmalar; vapur dumanları, martıların kanatları ve deniz…
Şadırvandan akan suyun sesi, bulutlanmış gökyüzü…
Kuzeyden esiyor rüzgâr, el sallıyor Sonbahar…
Kucak açmış, davet ediyor…
Bekle beni hazan mevsimi, geliyorum.

İlk kez görürcesine kayboluyorum Samatya’nın dar sokaklarında.
Kadırga yine kırık dökük, kiliseler yalnız, kapanmış kapılar…
Ne gelen var ne giden, yüreğimde bir şarkı…
Belki rüya, belki hayâl…
İçimde yaşıyor Rembetiko…
Mırıldanıyorum sessizce, “Ödemiş’in kavakları, dökülür yaprakları…”
Yanı başımda sur dibi, esrarın şarabın içildiği mekânlar…
Mahalle kahvelerinde insan sıcaklığı…
Dimitri, Agop tarih olmuş…
Çay elli kuruş…
Sohbetlerin konusu biraz Tayyip biraz yarınlar…
Unutulmuş dün, yakında kurulan pazardan bağrışmalar duyuluyor…
Yarı Türkçe yarı Kürtçe…
“Pembe domates üç lira!”

Dünya yıkılsa İstanbul’un umurunda değil…
Bir koşuşturma, bir hengâme.
Yakışıyor bu kente kaos, sanki bütün memleket burda.
Resmî rakamlar on beş milyon…
Kim bilir, belki yirmi!
Kayıt dışı yaşamlar; Afrikalı, Asyalı…
Taşı toprağı altın…
Sanki Amerika…
İtibarlı ülke değiliz ama varsın olsun…
Daima açık koskocaman bir gönlümüz var…
Yeryüzünü kucaklayan!

Cankurtaran molasındayım, Erol Taş’ın kahvesinde.
Elimde tömbekili nargilenin marpucu…
Duvarlar Yeşilçam, kimler yok ki?
Başrolde “Kötü Adam”
Belgin Doruk, Ayhan Işık figüran…
Ne de olsa ev sahibi!
Kahramanımız sonsuzlukta, komşusu Ahırkapı Feneri…
Dimdik ayakta, ışığı güneşe karışmış…
Selâmlıyor gemileri…
Hayat da bir yolculuk değil mi? 

Hiç yorum yok: