bir şair vardı, öğretmen

30 Temmuz 2014

Macit CÜNÜNOĞLU
30/07/2014 08:26

               Yalan Dünya!

A+
A-
Yazı yazmak güzel iş…
Konuşmaktan bin kat daha iyi, üstelik kalıcı.
Sakın yanlış anlaşılmasın, yazar falan edasıyla düşüncelerimi ifade etmiyorum…
Benimkisi sesli hissiyat, hormonsuz basit duygular.
Bir de işin kolay tarafı var…
Etik-ahlâk tanımayan, kısaca araklama metodu…
Hele hele de internet ortamında…
Kopyala-yapıştıra bas, işlem tamam!
Geçenlerde karşılaştım, adamın biri yazı serisine soyunmuş…
Konusu psikoloji, güzeli doğruyu tarif edip yeniden insan yaratıyor!
Aktardıkları yabancı değil, masaya yatırıp yakın plân baktım…
O da ne, karşıma Freud amcam çıkmaz mı?
Hem de sevgili hocamız Engin Gençtan’ın penceresinden!
Şaşırdım kaldım, “el insaf” demekten de geri duramadım…
Neyse, herkesin namus anlayışı kendine…
Keşke alıntı yaptığı kaynağı belirtseydi diyeceğim ama
sanal dünya işte, hırsızlığın kabul görüp pazarlandığı ülke!
Fakat bu numaraları benimseyenler o kadar çoğaldı ki…
İyi ki Mevlâna, Bernard Show, Hayyam, Neyzen, Konfüçyüs var…
Uydur kaydır, saçma sapan sözleri resimlerin yanına döşe…
Altta imzaları, sür piyasaya, ondan sonra beğeni meyvelerini toplamaya başla…
Ne diyelim, alana da satana da Allah akıl fikir versin!
Yine de onca kirliliğe rağmen internet denen ukala ulemayı seviyorum…
Bilhassa inatlaşmalarda…
Ki bizim gibi entel takımının vazgeçilmez huyudur…
Her konuda, ama her konuda dediğimiz dedik çaldığımız düdüktür…
Aksini söyleyen ya oportünist ya da emperyalizm uşağı ajan provokatördür!
Fakat elinde, yanı başında bilgi hazinesi mevcutsa…
Bir tuş veya dokunuş…
Anında kesin çözüm, gerçekler karşınızda!
Geçenlerde bir dostumla sohbet ediyorduk…
Söz dönüp dolaşıp İbo’nun (Tatlıses) yaşına geldi…
Ben 48’li biliyordum, o daha küçük olduğunu iddia etti…
Derhal hazreti Google’ı ziyaret ettik…
52 doğumluymuş, öğrendik aydınlandık…
Ve kan dökülmeden tartışma kesildi, barış sağlandı!
Bu arada içime de bir şüphe düştü, ama olsun…
Sonuçta alt üstü yaş meselesi, tashihe uğramışsa bile İbo’dur ne yapsa yeridir,
Ne de olsa yaşayan üç İmparatorumuzdan biri…
Canım benim, yaralı da ve garibim son zamanlarda bekâr…
İçim parçalanıyor doğrusu…
Yüce rabbim hiç kimseyi yalnız bırakmasın…
Parasızlık çekiliyor ama yalnızlık asla!
Neyse ki diğer imparatorlarımızın hayatları yüz akı…
Birincisi devletin başı olmaya aday…
Diğeri millî takımın başında, ne yalan söyleyeyim; her üçü de gurur kaynağımız!
Düşünsenize “11 Ağustos” gününü…
Çankaya’da, Cumhurbaşkanlığı köşkünde kutlamalar…
Ortada büyük Usta, sağında İbo solunda Fatih…
Çiğ köfte partisi organize edilmiş…
Sultan şovu yalnız halkımız değil, tüm dünya hayranlıkla izliyor…
Sanat, spor, siyaset el ele…
Çözülür mü millet, yıkılır mı devlet…
Ruhunu teslim etmiş arabeske…
Sen çok yaşa kader, muhtaç ettin ülkeyi beyinsel sefalete!

Hiç yorum yok: