bir şair vardı, öğretmen

03 Temmuz 2014

Macit CÜNÜNOĞLU
03/07/2014 07:27
             

'10 Ağustos'a giderken...

A+
A-
Cuntanın başı Kenan Evren cumhurbaşkanlığı için anayasanın
kuyruğuna kendisini de eklemişti…
Netekim yapılan oylamada hem 82 Anayasası kabul edildi
hem de cumhurbaşkanı seçildi.
Peki, eklemeseydi seçilemez miydi?
Elbette seçilirdi, düşünsenize günümüzün en demokratlarından
Ertuğrul Özkök biladerimiz bile o tarihlerde cuntanın insanlık dışı
uygulamalarına toz pembe bakıyordu.
Dolayısıyla “12 Eylül” faşizmini necip halkımız bağrına basmıştı!
İşkenceymiş, sürgünmüş, idammış…
Doğrusu ya ilgilendiği pek söylenemezdi, ateş sadece düştüğü yeri yakıyordu.

Ve bu koşullardan Turgut Özal doğdu…
Serbest Piyasa Ekonomisi savunucusu, neoliberal politikaların uygulayıcısı…
Halkımız O’nu da çok sevdi, nihayetin de köşke taşıdı!
Daha sonra Demirel…
Hakkında lâf söylemeye gerek var mı?
Gönüllerin şampiyonu, kıvrak siyasetin rakipsiz duayeni…
Her daim Başbakan, finalde Cumhurbaşkanı…

Ahmet Necdet Sezer’i saymıyorum…
Eğri adam doğru adam elektrik saatini okuyan adam…
Art arda sıralanamayacak kadar üstün meziyet…
Anayasa kitapçığını fırlatma üstadı…
Muhalefetin nakavt olduğu dönemde boşluk dolduran şahsiyet…
Şimdi emekli, fazla lâfın lüzumu yok, bir dönemdi geldi geçti.

Ve tarih sahnesinde Abdullah Gül…
Arkasında Ortadoğu’nun fatihi, sessiz güç, derinden ilerleyen Kayserili…
Bağlantıları güçlü, bir ayağı Washington’da bir ayağı Mekke’de…
Orta parmağı Londra’da…
Ülkemizin başına konmuş talih kuşu…
Aslında koklamaya kıyamayıp tadına doyamadığımız…
Ancak ne yazık ki süresi bitti, tahminimce bir başka göreve…
Çünkü “Ak Siyaset” onsuz olmaz!

Ve finalde bir delikanlı, bir Kasımpaşalı…
Gelmiş geçmiş tüm rekorları kıran tanrının sevgili kulu…
Kefenliler ordusunun başkumandanı…
Toplumun medara iftiharı, millî iradenin yenilmez temsilcisi…
Gümbür gümbür tırmanıyor Çankaya’ya…
Ben demiyorum, anketçi esnafı diyor…
Hatta en güvendiklerim, tam isabetle hiç yanılmayanlar…
Mesela Genar ile Konda
Üç kuruşluk umudumuz var, onun da içine ediyorlar!

Evet, bir kez daha anladım ki Tayyip’siz hayat düşünülemez…
Bugün iki, yarın bir numara!
Daha doğrusu her numara, ne yapalım sağlık olsun…
Şunun şurasında 2023’e, Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına çok bir şey kalmadı…
Tam da M. Kemal’in önerdiği gibi…
“Muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak”
Belki İran, belki Malezya oluruz…
Bu arada İran İran olarak kalır mı yoksa devrim olup AB’ye mi katılır?
Orasını bir Allah, bir de seçilmiş Sultanımız bilir…
Yeter ki beklentilerimiz, cici umutlarımız tazeliğini her zaman korusun!
Bu vesileyle hayırlı Perşembeler efendim…
10 Ağustos’a az kaldı

Hiç yorum yok: