bir şair vardı, öğretmen

31 Ağustos 2012

Ölen Ruhlar!


Söze “Nerde o eski bayramlar?” diye başlamayacağım…
Lâkin bu kadar da ruhsuzluk olur mu?
Sanırım mevzuu anlaşılmıştır, 30 Ağustos’tan söz ediyorum.
Malûmunuz; devleti âlimiz millî bayramlardan elini eteğini çekti.
Şaşırmadık, fıtratlarına layık, yakışır!

Peki, CHP’li-sosyal demokrat geçinen belediyelere ne oluyor?
Onlarda mı uydular kervana veya sisteme entegre mi oldular?
Yoksa bilemediğimiz yasaklar mı var?

Olur ya, bu iktidarın sağı solu belli olmaz…
Yollamıştır bir KHK (Kanun Hükmünde Kararname), lâğvetmiştir gösterileri.
Eğer öyleyse çok yazık, bu da mı millî iradenin tecellisi?

Hâlbuki Selamiciğim (Kadıköy Belediye Başkanı- Özellikle avukatlığını yazmadım)
iki de bir döşenir billboardlara; “Kadıköy’de yaşamak ayrıcalıktır”.
Sevsinler, canım ülkemin dört bir tarafı kaka, bir Kadıköy kurtarılmış bölge.
Bir de afişlerde sanatçıları konuşturmaz mı?
Halûk Bilginer’den Hakan Aksev’e daha nicelerini…
Neymiş efendim, nefes alıyorlarmış(!)
Sanırsınız yeryüzünde tek oksijenli bölge, bizim yaka!

İşte bu hevesle 30 Ağustos gecesi Özgürlük Parkı’na gittim…
Amacım sessizce kalabalığa karışıp bayram aktivitelerini izlemek.
Umut bu ya, kesin bir şenlik/şölen vardır dedim!
Hayâl etmez olsaydım, parkta in cin top oynuyor…
Açık hava tiyatrosunun ışıkları yanıyor, içi bomboş…
Çay bahçesinde üç beş vatandaş, maç seyrediyor!

İçimi derin bir hüzün kapladı…
Sitem de yollamadım Allah’a…
Okkalı bir küfür savurdum solcu müsveddesi belediye erkânına!

Çünkü işleri güçleri yaklaşan seçimler…
Kırk bin tilki dolaşıyor kafalarında.
Dört dönemdir başkanlık yapıyor Selami, toplam yirmi yıl eder…
Gözü hâlâ beşincisinde!

Bu ne hırs bu ne ihtiras arkadaş, gözünüz doymaz mı sizin koltuğa, makama?
Yaptınız yapacağınızı, kazandıklarınız yedi ceddinize yeter…
Çekilin ikbâl ile, birazcık da başkaları nasiplensin.... Değil mi ya?

Nasıl olsa uğruna mücadele edilecek ne ideoloji kaldı ne ideal…
Sosyal demokrasinin ilkeleri yıllar önce mutasyona uğrayıp sentetik
yapıya büründü, plastikleşti…
Emekçi, fakir, fukara AKP’nin şefkâtli kollarına teslim…
Geriye kaldı; Ulusalcı, Atatürkçü, Kemalist motifli Beyaz Türkler…
Onlar da çantada keklik…
Suyundan da koy, yaşasın tatlı hayat, yaşasın yüzde 20’lik siyaset!

Canım sıkılıyor canım…
Derdim bayram değil, davul-zurna-hamaset hiç değil…
Kurtuluş savaşının ruhu öldü…
Kaleler yıkılıyor tek tek…
Çoğalıyor cenaze törenleri…
Bugün 30 Ağustos, yarın 29 Ekim…
Ne CHP farkında ne seçmen!
Soruyor imam: “Nasıl bilirdiniz?”…
Ulusça haykırıyoruz; “İyi bilirdik, elden ne gelir, takdir-î ilâhi

Evet, bir avucuz, belki daha az…
Kan ağlıyor yürekler…
Derdimiz vatan, kaliteli
 yaşam…
Reva mıdır çektiklerimiz, kahrolsun halkını süründürenler...
Yaşasın onurlu insan!
.

Hiç yorum yok: