bir şair vardı, öğretmen

27 Ağustos 2024

GERÇEKLER, SESLİ DÜŞÜNCELER



Geleneği bozmayıp bir kez daha Amasya turuna çıkalım.
Vallahi kimse kızmasın ama benim için Amasya
iki köprü arasından ibaret.
Başlangıç noktam İstasyon köprü, son noktam ise Kuş köprü. İstasyon, Hızır Paşa, Şamlar ile Tatarlar da
as kadroda.
Belki yedekten Hacılar meydanı ile 55 Evler de kadroya
dahil edilebilir.
Bu mahallerin toplamı da yirmiyi geçmez.

Tabii bence, çünkü oturup ince ince hesaplamadım.
Sadece Vikipedia’yı açtım, Amasya’da 40 mahallenin
var olduğunu gördüm.
Hâl böyle olunca adını duymadığım isimler de karşıma çıktı.
Örneğin Demet Evler, Fındıklı, Koza mahalleleri gibi.
Bir de ismine hiç rastlayamadığım mahalleler var ki,
Amasya’nın kadim yerleşim yerleri…
Onlar da Yakutiye, Çilehane, Çevikçe ve Kuba…
Kent haritasından tümden silinmişler.
Olacak iş değil ama tarihe daima saygılı olduklarını ifade
eden devlet büyüklerimiz(!) demek ki böyle uygun görmüşler ve
Osmanlı yadigârı dört mahalleye kırmızı kart gösterip
kadro dışı bırakmışlar.
Eyvallah…

Yine aynı zihniyet özellikle 12 Eylül 80 darbesinden sonra
şehrin tarihi dokusuna âdeta savaş açmışlardı…
Netice de devlet destekli yerel yöneticiler bu savaştan
galip de çıkmışlardı.
Geriye de çağdışı bir manzara bırakmışlardı.
Belgesi de, Çakallar’dan Amasya’nın son halini seyretmek.

Ne diyelim, memleketin mutlak sahibi demokrasiyi sandık
sanan zevatın iktidarı altındayız.
Halkı Aş-İş mücadelesi verirken saraylar yaptıran, kendi
hizmeti için uçak filoları kuran anlayış…
Yirmi iki yıldır yoksul ve dar gelirli vatandaşın ensesinde
boza pişirmeyi marifet sayan ucube bir sistemin kurucusu
RTE’nin, nam-ı diğer REİS’in saltanatı altında yaşayan
çaresiz ülkenin yurttaşlarıyız…
Ama adımız YURTTAŞ, fakat yaşadığımız sokağın,
mahallenin yok edilişine müdahale bile edemiyoruz.
Kent baştan aşağı yıkılıyor, okulları parkları birilerine
peşkeş çekiliyor…
Bu kez de enteresandır; susma hakkımızı kullanıyoruz!
Aslında yaşam alanlarımız, seküler dünyamız tehlikede
ama ah bir fark edebilsek!
İnanın her şey çok daha güzel olacak, ağır tahribattan
kurtulan
değerlerle de yaşamasını öğreneceğiz.
Ne dersiniz, üzerinde düşünmeye değmez mi?

Macit CÜNÜNOĞLU

Hiç yorum yok: