bir şair vardı, öğretmen

19 Ağustos 2024

DÖRDÜNCÜ YILIMIZA GİRERKEN



“İnsanın hobisi ve lobisi olması lâzım” derler.
Eh, benim de fotoğraf düşkünlüğüm var,
ki rahmetli ağabeyimin açtığı işyerlerinde
mesleğin inceliklerini öğrenme fırsatım oldu.
Üstelik atmışlı yılların başından beri sürüp giden
bir serüven.
Dolayısıyla geldik mi iki binli yıllara, diğer bir deyişle
dijital çağa.
Konvansiyonel fotoğrafçılık bitmiş, sanal alemde
boy gösterme devri başlamış.
Elindeki telefon kamerasıyla artık herkes fotoğrafçı.
Hatta bazı iş bilir gençler çektikleri karelerle büyük
ustalarla yarışıyor.
Ne güzel, öyleyse hoş geldiniz görsel şov dünyasına.
Tabii kambersiz düğün olmaz ilkesinden hareketle
bende yer almalıydım.
Elbette bir iddia taşıyarak, yarışmacı ruh hâliyle değil.
Derhal Canon EOSD model bir fotoğraf makinası aldım.
Başladım İstanbul’u fellik fellik dolaşmaya.
Mesaiye sabahın köründe başlayıp akşamın geç saatlerine
kadar İstanbul fotoğrafları çekiyorum.
Bu arada bu kenti bilen biler, mübarek değme fahişelere
taş çıkartacak kadar işvelidir, cilvelidir.
Oturursanız kucağına, sizi sarıp sarmalar, münasip yerinizden öper.

Benim de soyadım Cünun, göbek adım Mecnun…
Aşka teşne fıtratımla teslim oldum yedi kocalı kahpeye…
Sol yanım Bizans, sağ yanım Osmanlı…
Kâbem Hürrem Sultan (Ukraynalı Roxelana
-Papazın kızı)

Elimde kameram sanki cennetteyim.
Kadırga’da deniz kızı Eftalya’ya ile karşılaştım…
Kendisi yakınım olur, şöyle ki Amasya panayırlarının gözdesiydi.
Altı balık üstü kadın kostümüyle sohbet etmişliğimiz vardı.
Zavallı o zamanlar çadırda, akvaryum içinde yaşıyordu.
Şimdi ise kuyruğundan kurtulmuş (evrimsel gelişim)
Yorgi’nin meyhanesinde konsomatrislik yapıyor.
Arada sırada uğrar bir iki kadeh  eşliğinde eski günleri yad ederiz.
Ama gözleri hâlâ okyanus mavisi, hâlâ davetkâr…
Derinlerinde boğulmak için ideal adres!

Neyse, lâfı fazla uzatmayalım...
Gelelim sadede; asıl mevzu “Amasya Fotoğraf Platformu”nu kurmam.
Çünkü İstanbul dipsiz kuyu, bambaşka bir alem.
Bu gerçeği de fark edip doğduğum topraklara ricat ettim.
Ne olsa bildiğim lokasyon, bir de çocukluğum gençliğim memleketim.
Bu düşünceyle 19 Ağustos 2021 tarihinde sayfamızı Facebook üzerinden tedavüle soktum.
Bugün de üçüncü yılımızı bitirip dördüncü yıla giriyoruz.
Yani yaş günümüz.
Elbette bu coşkulu günümüzü siz değerli dostlarımla kutlamak
bendeniz için övünç kaynağı.
İyi ki varsınız, iyi ki büyük bir aile oluşturduk.
Ve zaman tünelinde kâh fotoğraflarla, kâh anılarla ilerliyoruz…
Bu durumdan fevkalâde memnunum…
Aynı duyguları sizlerin de paylaştığına inanıyorum.
Bu vesileyle tüm sayfa dostlarımı saygıyla, sevgiyle selâmlıyorum.

Macit CÜNÜNOĞLU


Hiç yorum yok: