bir şair vardı, öğretmen

14 Kasım 2017

Hasret

Amasya















Bir kent bu kadar mı sevilir?
Muhakkak ki herkesin doğduğu topraklar değerlidir.
Ancak Amasya'yı farklı yapan nedir?
Tarihi mi, turistik özellikleri mi...
Veya bağları bahçeleri mi?
Bence insan karakteri.
Anadolu'nun minik şehri, ortasından Yeşilırmak geçiyor.
Etrafı dağlarla çevrili.
Metropollerin yanında sıcacık bir vadi...
Başı sonu 2,5 kilometre.

Deli Naciye himayesine aldığı çocukları yüklemiş arabasına...
Âdeta yürüyen çocuk yuvası.
Selağzı'nda şen kahkahalar atıyor.
Bu arada cenaze töreni, en önde salkım söğüt ağacıyla Makarios...
Mevta için salavat getiriyor!
Bayramlarda madalyalarla donanmış Ahmet Çavuş...
Günün heyecanını yaşıyor.
Kale'de bandocu Ali, elinde Kuba şarabı...
Şişesi 2,5 lira...
Attığı toplarla halkı selâmlıyor.
Eğri caminin dibinde de Abid dilenmeye devam ediyor!

Enteresan bir kenttir, gidip görmek lâzım.
Tabii hiçbir şey eskisi değil.
Örneğin Bakırcılar çarşımız yok artık.
Lisemizin yoluydu, saraçlar bir tarafta demirciler karşısında...
Bakırcılar kuyumculuktan sonra gelen en asil meslekti...
Hepsi hayâl oldu.

Burmalı Minare Camiî...
Selçuklunun en güzel eseri...
Kim bilir avlusu ne aşklara tanık olmuştur?
Bazen çocukluk yıllarına gidip 13 bin nüfuslu
memleketimi özlüyorum.
Evim gibi, anam babam gibi.
O devirlerde mahalle vardı...
Yüzme havuzumuz Yeşilırmak, top sahamız ya Çilehane meydanı...
Ya da Çolağın bağıydı.
Deplasmana da giderdik, Savadiye'deki kilisenin ören yerine...
Fakat mutluyduk, özgürdük.

Tüm bunlar nerden mi geldi aklıma...
Yaşlılık belirtileri efendim...
Biraz da insanlık sorunu...
O çağlarda yaşayan, bugün yok olan!

Macit CÜNÜNOĞLU
.

Hiç yorum yok: