bir şair vardı, öğretmen

10 Temmuz 2017

Dostlarım

Macit CÜNÜNOĞLU








Yetti artık, bıktım kanser haberlerinden.
Kahrolsun kapitalizm, bu illetin tedavisi bulunamadı.
Kesin ticari, ilaç sömürüsü had safhada.
Çaresizlik insanı it bokuna muhtaç edermiş...
Kaldı ki tomografi, radyoterapi, kemoterapi, ameliyat derken...
Bir yığın yalan dolan.
Sektör mutlu, başta hastaneler ve doktorlar....
Ardından ilaç tekelleri.
Tıkır tıkır işleyen sistem!

En son Mehmet Ali'nin haberini aldım.
İyi değilmiş.
Sevgili Uğur'un kocası, yoldaşım benim.
Az hapis yatmadı, Tuncelili yurtsever.
Çoşkulu, heyecanlı...
TKP'ye, DİSK'e uzun yıllar hizmet etti.
Aynı şekilde karısı da CHP Genel Merkezi'nde çalıştı.
Militan ruh, adanmış hayatlar.
Çocukları Amerika'da...
68 kuşağının isimsiz kahramanları.

Giderek azalıyoruz...
Aybars, Nakip ve ben...
Sendikadan üç kişi kaldık.
Bir de başkanımız Cevat Bey var ama o da geçmişi hatırlamıyor...
Başka bir illetin pençesinde.
Yüksel'i özlüyorum, devrimci kardeşim benim.
Soyadı gibi keskindi.
Yaşına başına bakmadan kavgaya soyunurdu.
Kırkında işkencelerden geçti, hapislerde süründü...
Nurlar içinde yatsın, az çekmedi.

Evet, sona yaklaşıyoruz...
Birer birer eksilerek.
Az önce Nakip'le konuştum; şerefime kadeh kaldırdı.
Aynı şekilde Aybars...


Geçmişi anarak minik adalarımızda mutluyuz...
Bu arada Faik'in kulağı duymuyor...
Karakuloğlu Antalya'da...
Mustafa her zamanki gibi Diyarbakır'ın yıkılmaz kalesi...
Geriye kalan da gurur duyacağımız anılar...
İyi ki yaşamışız diyerek teselli buluyorum...
Yarınlara umutla bakarak.





Hiç yorum yok: