bir şair vardı, öğretmen

03 Temmuz 2017

Adalet!









"Adalet" Antik Çağ'dan günümüze tartışılan kavramdır...
Ve Mahkeme duvarlarında yazar: "Adalet Mülkün Temelidir."
"Mülk" vatandır, topraktır, devlettir.
Dikkat ederseniz "insan" yoktur.
Varsa yoksa vatan ile devlet.
Hâlbuki üzerinde yaşanılan toprak vatandır, vatandaşa
hizmet eden kurum da devlettir...
En azından Batı toplumları için.
Bizde ise devlet kutsanır...
Halka tepeden bakar, ceberrut özellikleri vardır.
Askere gitmek, vergi vermek yetmez...
Din gibi halkın biat etmesini ister.

Örneğin kolluk kuvvetlerinden "polis" yurttaşların
can ve mal güvenliğini sağlayan kurumdur.
Fakat düşünce özgürlüğü gibi bir derdi yoktur.
Çünkü mevcut yasalar izin vermez.
Aynı şekilde savcılık makamı...
Cumhuriyet adına hareket eder, o nedenledir ki unvanı da:
"Cumhuriyet Savcılığı"dır.
O da yaptığı soruşturmalar neticesinde dava açar...
İşi budur.
Yargı da hakimler aracılığıyla kamu vicdanı adına karar verir.
Ama ülkemizdeki uygulamalar evrensel hukuk ilkelerine uymaz.
Siyasallaşmış polis ve yargı yeni adalet anlayışını sergiler.
Ve bu işler her devirde böyle sürüp gider.

Fetö iktidar ortağıyken borusu öter...
Öküz öldüğünde Bekir'in askerleri devreye girer.
Artık savcı, hakim emir kuludur.
Saray en üst mertebe, emir komuta zinciri içinde adalet
otomatiğe bağlanmıştır.
Ve hapishanelerin doluluk oranı yürütmenin gurur kaynağıdır!

Bu arada sessiz sedasız birileri yürür...
Ankara'dan İstanbul'a...
Ellerinde pankartlar; adalettir talepleri...
Yetkililer hop oturup hop kalkarlar.
Öfkelidirler...
Saldırırlar yürüyenlere saygısızca...
Çünkü haramidirler, kurnazdırlar...
Ve yüzde 51 oyla karanlık adaleti yeniden inşaya başlarlar...
İnsanlığa düşmanlıklarını ilân edercesine!

Macit CÜNÜNOĞLU



Hiç yorum yok: