bir şair vardı, öğretmen

01 Temmuz 2017

Bayramda Amasya

Eren ERBAŞ

Üç günlük Amasya tatili ara gazı gibi ruhuma iyi geldi.
Yaşlar ilerledi, ondan mıdır; bilmem...
Lâkin memleket hasreti her geçen gün ağır basıyor.
Normal olduğunu düşünüyorum.
Bir de doğduğun topraklar Amasya olunca özlemez mi insan!

Her zamanki gibi dayıoğlum Celal ve eşi, çocuklarıyla birlikte
sarıp sarmaladı bizi.
Oysa amansız bir hastalıkla boğuşmuştu...
Ağır ameliyatlar v.s.
Ancak moralli, yaşam sevinci yüksek...
Sevindik, mutlu olduk.

Ve bayramın üçüncü günü Ebemü'nün (yeni adı: Yassıçal)
yolunu tuttuk.
1050 metre yükseklikte, dağların tepesindeki alevî köyü.
Şehir yanarken orası küfür küfür esiyor.
Mangal yapıp rakı içeceğiz.
Tesis harika, havuz başında...
Bir de canlı müzik, âdeta cennetteyiz.

Şarkılar, türküler eşliğinde güneşi batırıp geceyi yarıladık.
İşte tam bu sırada Eren'le tanıştık.
Elinde bağlama, olağanüstü güçlü bir ses...
Sahnedeki şirin genç.
Çulparalıymış, eğitimli müzisyen.
Bir o kadar da sevimli ve güler yüzlü.

Arzularımızı kırmayıp peşpeşe devrimci ezgiler patlattı.
Tabii iman tazeleyip umutlandık.
Mahsuni'den Neşet'e onlarca şarkı...
Karlı kayın ormanlarında gezindik.

Karar aldım, artık Amasya'yı ıskalamayacağım.
Ölümlü dünya, fırsat buldukça ziyaret edip sevdiklerimle
birlikte olacağım.
Çünkü memleketim kıymetli, bir o kadar da özellikli.
Mesele elma üzüm yemek değil...
Dostlarımla kazına kazına muhabbet edip kalan ömrümü değerlendirmek.
Sevgiyle, kardeşlikle...
Ve kadehimi semaya uzatıp güneşli günler dilemek.
Bekle beni Amasya, seneye buluşmak umuduyla...
Dağlarının görkemini, Yeşilırmak'ın hüznünü hayâllerimde yaşatarak
şimdilik hoşçakal...
Toprağım benim!

Macit CÜNÜNOĞLU







Hiç yorum yok: