bir şair vardı, öğretmen

02 Ocak 2014

Eğitimin çirkin yüzü!

Macit CÜNÜNOĞLU
Macit CÜNÜNOĞLU
 

Yeni yılın ilk skandal haberi internet sayfalarına düştü.
Olay Amasya’nın Gümüşhacıköy ilçesinden…
Din dersi öğretmeni Abdussamet Arslan “Bir sunni alevi ile evlenirse
yüz kırbaç cezasıyla cezalandırılır, çocuk yaparsa ölür.”…
Bununla kalsa iyi, devam ediyor…
“Kurtuluş Savaşı’na yardım eden bayanların başı kapalı olduğu için
biz bu savaşı kazandık, bugün olsa kazanamayız.”…
Ve etek boyundan cinsel değerlere kadar uzanan bir yığın zırvayla süslenen
ders notları, insanın kanını donduracak türden.

Okul Müdürü ise olayın abartıldığını;
“Ben ne soruşturma açtım ne de inceleme başlattım. Öğretmen masum,
bir suçu yok. Bu olayın üzerine gidersek diğer öğretmenler de artık
ders anlatırken ağzından bir şey kaçırmamak için rahatsız olacak.
Bütün toplumu kucaklayıp, kazanmamız lazım”
diyor.

İşte Türkiye işte Millî Eğitim’in hâli!
Fikir yoksunu zavallı öğretmeni mi eleştirirsiniz yoksa ona sahip çıkan idareciyi mi?
Veya tepeden tırnağa çağdışılığa, bağnazlığa sürüklenen eğitim sistemini mi?
Evet, zaman zaman miting meydanlarında tanık oluyoruz…
Halkımız haykırıyor; “Türkiye seninle gurur duyuyor!”…Duyun bakalım, ileri demokrasilerde mahzuru yok…
Lâkin bu öğretmeni, bu zihniyeti ne yapacağız?
Onunla da mı gurur duyacağız?

Ayrıca söz konusu eğitimcinin düşünce yapısı resmî ideolojinin vazgeçilmezi…
Irkçı, şeriatçı, mezhepçi, ayırımcı…
Ve sorumluları belli, bugünkü iktidar ile yaslandıkları cemaatler.
Zaten uzunca süredir Millî Eğitim siyasetin ve tarikatların arpalığına dönüştü…
Geçmişin KİT’leri gibi, yalnız bir farkla…
Buralarda üretilen meta değil ülkemizin geleceğini belirleyen genç beyinler…
Hani M. Kemal’in cumhuriyeti emanet ettiği…
Evlâtlarımızı, torunlarımızı yarınlara taşıyacak eğitimciler ordusu…
Vah vahhh!
Gelinen nokta öylesine berbat, öylesine ürkütücü ki!

Bu saatten sonra gel de Abdussamet hocayı akla, izana davet et.
Ne demeli bilmem ki, bilimin, düşünsel özgürlüğün faziletlerini mi?
Emin olun bir kulağından girer, sindirim sistemine uğramadan kıçından çıkar…
Çünkü organizması işkembeye bağlı kalın bağırsaktan oluşmuş…
Elbette kafası da vardır ama o kafa orta çağdan (skolastik) kalma…
Evrimleşme sürecini tamamlayamamış, prematüre türden!

Her zaman söylemişimdir…
Bir ülkenin iki bakanlığı önemlidir.
Birincisi Maliye…
İkincisi Eğitim…
Parayla geleceği (gençliği) elinde tuttu mu…
Gerisi hikâye.
Ya güneşi görürsün ya karanlığı…
Bugün olduğu gibi, tercih sizin!

www.gazetemarjinal.com

.

Hiç yorum yok: