bir şair vardı, öğretmen

28 Eylül 2011

Zamane Masallar!..



Erdoğan Time dergisine yine döktürmüş;
“Dünya beş ülkenin kölesi oldu!”
Oldukça iddialı bir tespit…
Başta ABD olmak üzere Rusya-İngiltere-Fransa ve Çin'den şikâyetçisin ha?..


Tipik bir “Üçüncü Dünya”lı yaklaşımı…
Hatırlarsanız iki kutuplu “Soğuk savaş” yıllarında
Bloglar dışı kalıp uluslararası arenada boy göstermek popülerdi.

Örneğin Tito, Nasır o devirlerin en ünlü liderleriydi.
Antiemperyalist politikalar izleniyor, Doğu ve Batı bloglarına karşı çıkılıyordu.
Latin Amerika ülkelerinden Afrika’ya, Avrupa’dan Asya’ya kadar genişlemişti.
Kapitalizm ile sosyalizm arasında bocalayıp duran bu ülkeler, iki derede bir arada
misâli feodal kalıntılar arasında yıllarca debelenip durdular…

Ta ki duvarların yıkılıp Sovyetlerin dağılması ve kapitalizmin mutlak zaferini
ilân etmesine kadar. Üçüncü Dünyacılar “Yeni Dünya Düzeni” efendilerinin önünde
tek tek sıraya girdiler Amaç endüstrileşmek ve yaratılan katma değerden daha fazla pay alıp sefâlet çemberini kırmak. İşte çağımızın gerçekleri ve “Tekelci sermaye”nin güzellikleri(!)

Biliyorsunuz, ülkemizde bu işin öncülüğünü Özal yaptı, kısa zamanda yarattı bir “CENNET!”
Kapitalizm yol oldu, araba oldu, apartıman oldu, telefon oldu, marka oldu, AVM oldu, kredi kartı oldu… Yayıldı da yayıldı fakir memleketimde baştan başa!

Ve; nı nınııı nı!..
Tarih sahnesine çıktı Recep Tayyip Erdoğan!
Zenginlik yarışında bayrağı aldı rahmetli Özal’dan…
Kim tutar artık ülkemizi ve lideri olduğu A-Ke-Pe’yi?
Necip halkımızın tam desteği, Neo-Liberallerin olağanüstü ilgisi…
Dokuz yılda dokuz doğursak da, çağ atladık keyfi bambaşka(!)

Şimdi de kalkmış; “Dünya beş ülkenin kölesi oldu” diyor…
Valla fakir/fukaranın köle möle olduğu yok…
Dün nasıl yaşıyorsa bugünde öyle yaşıyor, yani alçak sürünme...

Lâkin asıl köle olanlar bir elinde “Kuran” bir elinde “Bayrak”…
Efendiler önünde kırk takla atarak sınıf atlayanlardır…
Ve bu türlerin sayısı sanıldığı kadar fazla olmayıp halkını, inançlarını
dibine kadar sömürmekten çekinmeyen asalaklardır.

Evet, savaş naraları altında politika yapmak yükselen trend…
“Asarım keserim” nağmeleriyle yürüyor iç siyaset…
İzleyelim bakalım, masalın sonu nasıl nihayetlenecek?

THE END!


Hiç yorum yok: