bir şair vardı, öğretmen

08 Eylül 2011

Cîhad ve Barış!..


Recep Tayyip Erdoğan’ın önlenemeyen
yükselişine tanık oluyoruz.
Başarısının sırrını salt %50 oy oranına
bağlamak ne kadar doğru olur?

Ayrıca genç demokrasimiz Menderes’lerin,
Demirel’lerin %50’nin üzerindeki oylarını,
yine Ecevit’in %42’sini, Özal’ın %45’ini gördü…

Lâkin Erdoğan’ın izlediği onca yanlış politikaya rağmen
hâlâ seçeneksiz olması ülkemiz geleceği açısından gerçekten düşündürücü.

Evet, dinsel eksenli liberal-muhafazakâr siyaset toplumda karşılığını buluyor ama
parlamenter demokrasi tarihimizin hiçbir döneminde tek adamlığa bu derece mahkûm
olunmamıştı. Tamam, muhalefet yetersiz, içe dönük kavgalarından soluk alıp halkı
kucaklayacak projeler üretemiyor… Fakat RTE’nin içi boş, çoğu zaman riskli onca
hamlesi seçmen katında prim yapıyorsa o zaman üzerinde ciddî anlamda durulması gerekir.

Dikkat ederseniz, uluslararası ilişkilerde diploması filân rastgele, kontrolsüz olarak
sağa sola sarkıyoruz hatta saldırıyoruz. Artık "kim dost kim düşman", barış sevdalısı
vatandaşlar bu soruların cevabını vermekte zorlanıyorlar.

En son olarak Suud orijinli El-Arabiya gazetesi; Erdoğan’ı hedef alan bir yorum
yayımladı… Diyor ki “rölans, bu ne şiddet bu ne celâl, Hamas’ın seni sevdiği, bağrına
bastığı anlaşıldı, ancak gaza gelme, haddini aşma, hayal tacirliği yapma”…

Buyrun size Arap realizmi!.. Onlar bile kontrolsüz gidişattan rahatsızlar, bizim
toplum ise -başta yandaş medya olmak üzere- alkışlamaktan geri durmuyor.
Sorun tek başına İsrail değil, hemen hemen Ortadoğu’da burnumuzu sokmadığımız delik kalmadı. En son olarak da “Füze kalkanları” dayatıldı topraklarımıza.

Ülkenin yolculuğu hangi yöne derseniz, cevabı o kadar zor ki!..
ABD altmış beş yıllık müttefik, Batı inişli çıkışlı grafiklerle bugüne kadar geldi…
Geriye kaldı Ortadoğu!

İran bölgenin dik duran ayrık otu, Molla düzeni Birleşmiş Milletler terör listesinde
yer alan bilumum örgütlerin yılmaz destekçisi ve İsrail’in can düşmanı.
Irak, ABD terk edene kadar uyuyan güzel(!) 2012’den sonra ortalık tufan!
Suriye lideri can derdinde, bu saatten sonra gözü görmüyor İstanbul-Ankara
Lübnan beklemede, Esad’ın tarihi finalini şimdilik kaydıyla izlemekte!
Ya Gazze’li Hamas? Abluka darbuka hikâye, Yahudi kavmine kesintisiz
füze ikrâm etmekte!

Şu tabloya bakar mısınız, iki ucu boklu değnek az, tek kelimeyle dönüşmüş kanalizasyona!
Ve bu bataklık aleminde bizim patron Davos’tan aldığı gazla Fatih Sultan Recep olmak arzusunda! Kurt sisli havayı severmiş, batan geminin mallarını toplayacakta…
Arap kıbleden sesleniyor; “Kolay aşık olur, kolay nefret ederiz”

İyi düşün taşın Tayyip Usta, Arabın sesine kulak ver, vermezsen eğer adamı döndürürler
Ortadoğu rakkasesine! Sakın sana acıdığım sanılmasın, benim derdim fakir halkım ile
M.Kemal’den kalan değerli miras VATANIM!

Bir de demiş ki eşsiz önderimiz; “Yurtta sulh cihanda sulh”
Bu sözün anlamını yüreğinde hissediyor musun sayın Başbakan?



  

Hiç yorum yok: