bir şair vardı, öğretmen

12 Haziran 2017

Öğretmen olmanın gururu

Macit CÜNÜNOĞLU








ÖĞRETMEN OLMANIN GURURU

Yıl 1965, Amasya istasyonundayız.

Samsun-Sivas trenini bekliyoruz.
Tokat'a ulaşmak için Turhal'a gideceğiz.
En ucuz ulaşım aracı, öğrenci 1 lira 15 kuruş.
Yokluk zamanı, öğretmen okulunda parasız yatılı okuyoruz.
O zamanki devlet anlayışı, özellikle kırsal kesim çocuklarına
eğitim imkânı sağlayarak meslek sahibi yapmak.
Tabii o devirlerde öğretmenliğin itibarı var.
Örneğin aileler kız veriyor!

Neşeli yolculuğumuz sonucu Yeşilırmak'ın izini süren kara tren
küllerini saça saça Turhal'a varıyor.
İstasyonda ise bir otobüs bizleri bekliyor, garajdan gelmiş...
Öğrenciler için, Tokat 1 lira 50 kuruş.
Çoğumuzda harçlık falan yok, ayrıca neye lâzım ki?
Devlet giydiriyor, doyuruyor, barındırıyor.
Zaten fakiriz, sistem tam bize göre.

Ancak okulda eğitim kalitesi üst seviyede.
İyi hocalar var.
Kel Faruk bir efsane, eşi Lemanser Hanım öğrencilerin sevdalısı...
Bedri Bey psikolojiden girip sosyolojiden çıkıyor.
Rafet Bey şeker mi şeker, eğitim şefimiz.
Şadan hocamız, güzellik tanrıçası, platonik aşkların potansiyel
yaratıcısı.
Mehmet Alan çizgileriyle Picasso rüzgârı estiriyor...
Turgut Hoca âdeta klasik müzikle yatıp kalkıyor...
Nitekim evrensel boyutta da besteci oldu.
Aralarında öküzlerde yok değil, faşist ruhlu hastalıklı öğretmenler!
Uyguladıkları şiddetle gül bahçesini karartmaya çalıştılar...
Kahrolsunlar, mezarlarında rahat uyumasınlar, âmin!

Her şeye rağmen güzel günlerdi.
Yatılı okumanın heyecanı, çocuk yaşta aileden kopmanın
dayanılmaz hüzünleri...
Ve bir yığın anı...
Pervane Hamamı, Ali Sabri sineması, staj günleri.
Kadim dostlukların temellerinin atıldığı yaşlar.
Henüz siyaset hortlamamış...
Mezhepçilikte öyle, okulun çoğu Alevî...
Kimin umurunda, kardeşçe dayanışma içinde güle oynaya
zaman tünelindeyiz...
İdeallerimiz var, hedefimiz aydınlık Türkiye.
Köy Enstitüleri geleneğinin devamıyız...
Özgürüz, bağımsızız, başımız dik.
Ve o asil hocalarımıza çok şey borçluyuz.
Farkında olmadan diyalektik öğrenmişiz...
Ve emeğin en yüce değer olduğunu...
Adam olana yetmez mi?
O nedenledir ki hâlâ kavgamız var; yobazla, softayla,
Cumhuriyet düşmanlarıyla...
Yüreğimizde öğretmen olmanın gururu var!

Öyleyse uzanalım nihâvende...
Sözler: Ümit Yaşar
Beste: Avni Anıl



"İçimde nice uzun yılların özlemi var
Bu gece efkârlıyım ağla gitar, çal gitar
Bitmesin bu sarhoşluk, sürsün sabaha kadar
Bu gece efkârlıyım ağla gitar, çal gitar."

Macit CÜNÜNOĞLU


Hiç yorum yok: