bir şair vardı, öğretmen

10 Haziran 2017

Yaşasın hayat!

Dede ile Torun











1972 yılında çok sevdiğim öğretmenlik mesleğinden
siyasal nedenlerle ayrılmak zorunda kaldım.
12 Mart süreciydi.
Gençlik kıyımı idam sehpalarında, zindanlarda sürüyordu.
İstanbul'a geldim, tabii iş lâzım.
Dostlar aracılığıyla Türk Demir Döküm'e girdim.
Devlet memurluğundan sonra ilk sigortalılık...
Ve fabrikada anlı-şanlı Maden-İş yetkili, DİSK'in kurucusu.
Başında da rahmetli Kemal Türkler.
80 ortalarında evinin önünde faşistlerce vuruldu.
Sendika o tarihlerde 99 gün sürecek ünlü greve çıktı.
Polis baskınları, grev kırıcıları derken benim de çalışmam
son buldu.
Siyaset böyle bir şey, insana ağır bedeller ödetiyor.
Yine de yaşadığım o zengin hayattan memnunum.
Çok şey öğrendim, genç yaşta büyük birikimler sağladım.
Dostluk, çevre anlamında.

Daha sonra tekrar devletle buluşma.
Bakan olan halamın oğlu değerli Erol Çevikçe'nin sayesinde.
Ve sendikacılık dönemim orada başladı.
Kısa sürede Şube Başkanlığı, hemen peşinden DİSK'e bağlı
Bayındırlık İşçileri Sendikası'nda Genel Başkan Vekilliği.
Eğitim Daire Başkanı'ydım.
Seminerler, eğitimler, konferanslar derken hızla 12 Eylül'e sürüklenme.
Darbe bizleri kıskıvrak yakaladı.
İşkenceler, yargılanmalar, mahpusluklar derken bugünlere ulaştık.

Son zamanlarda torunlarımla sık sık birlikte oluyorum.
"Dediş" diyerek beni sevmeleri, tepemden inmemeleri
yorgun bedenime öyle bir iyi geliyor ki...
Âdeta yaşam iksiri, doping.
Pamuk ellerini okşarken hatıralarım aklıma geliyor.
Ne kadar da hızlı yaşamışız.
Devlete meydan okuyan mangal yürekler...
Zindandan, polisten korkmayan dirençli gençlik...
Düzeni değiştirmeyi kafaya koymuşlar.
Hey gidi günler hey!
Torunlarımla bilgisayarın başındayız...
Çizgi film izliyoruz.
"Koca Ayı ile Maşa"...
Kumanda üç yaşındaki Nehir'in elinde...
O seçiyor, o karar veriyor.
Işıl ışıl, dedesinin kucağında.
Arada sırada gözlerim de nemleniyor...
Çaktırmadan damlayan gözyaşlarım...
Yolculuğumuz sonsuzluğa, koşuyoruz...
Avuçlarımda torunlarımın pamuk elleri.
Sımsıcak, yaşam sevinci dolu!
Sessizce haykırıyorum: "Yaşasın hayat!"

Macit CÜNÜNOĞLU

Hiç yorum yok: