bir şair vardı, öğretmen

19 Haziran 2017

Her şeye rağmen

Macit CÜNÜNOĞLU









Küçük yaşta kaybettiğim için babasız büyüdüm.
Evlâtlarım daha da şanssızdılar, anaları genç yaşta öldü.
Canlarım benim; "anne" bile diyemediler.
Hayat işte, kimine kavun yedirir kimine kelek.
Piyango bize de vurdu.
Yine de hâlime şükrederim, beterin beteri var.
Nice aile ne acılar yaşamıştır.
Özellikle de ülkemizde.
Kırk yıla varan terör nedeniyle kırk bine yakın ocak söndü.
Dile kolay, ancak savaşlarda verilecek kayıplar.

Babalar günü münasebetiyle dün çocuklarım, torunlarım geldi.
Ellerinde hediyeler.
Kapitalizmin icadı saçmalıklar ama insan yine de mutlu oluyor.
Hep beraberdik...
Eksik yaşamıştık, fakat bugün kalabalıktık.
Hem de tam kadro.
Tabii insanım, üstelik yaşlar ilerledi.
Duygulanıyorum, içimde çocuksu bir heyecan.
Afacan torunlarım ortalığı birbirine kattı...
Kimin umurunda?
Yeter ki yokluklarını hissetmeyeyim.

Hayat garip, oğlum ve kızım Anneler Günü'nde de babalarını
unutmazlar...
Telefon açıp kutlarlar.
Normaldir, az kıçlarını yıkamadım, az yemek yapmadım.
Hızlı geçti zor yıllar.
Siyasî kimliğim olmasaydı belki işler daha kolaylaşırdı ama

yine de yaşadığım hayattan memnunum.
Ne eksik ne fazla.
İster kader deyin, ister dünyanın ritüeli...
Açılan parantezler bir gün kapanacak...
Arasını neyle doldurursanız doldurun.
Yeter ki gözyaşı, çaresiz dertler olmasın...
Daha ne ister insan?

Bir de sanat sevdalısıysanız...
Örneğin müzik, edebiyat; âdeta besleniyorsunuz.
Güne Vivaldi ile başlamak, araya Cahit Sıtkı şiiri sıkıştırmak...
Bir kez daha Dostoyoveski'nin eşsiz dünyasında yolculuğa çıkmak...
Müthiş lezzetler!

Ve gün batımı...
Alışkanlık işte, kulvar değiştiriyorum.
Elimde udum, uşşak makamıyla kadehim buluşuyor.
Rahmetli babamdan mirâs.

"Akşam oldu, hüzünlendim ben yine...
Hasret kaldım gözlerinin rengine..."

derken torunlarım zıplıyor kucağıma;
"Dede küçük kurbağayı çalsana!"

Her şeye rağmen hayat güzel, hele kalabalık yaşamayı
becerebiliyorsak!

Hiç yorum yok: