bir şair vardı, öğretmen

16 Haziran 2017

Canım halkım!

Macit CÜNÜNOĞLU









Nazizmin kendi halkına reva gördüğü en büyük ceza:
Toplama Kampları ile Krematoryum.
İnsanları fırınlarda canlı canlı yaktılar.
Çağımızda da faşizm sürüyor.
En büyük zevki, sorgusuz suâlsiz namuslu insanları içeri tıkmak.
On beş yıllık tecrübeyle sabittir...
Kimler gelip geçmedi Silivri Toplama Kampı'ndan?
Öyle davalar tezgâhlandı ki; devletin atadığı Genel Kurmay Başkanı
"Terörist Başı" suçlamasıyla iki buçuk yıl hapis yattı!
Hâkim güçler intikâm duygularının esiri olmaya görsün:
Ne hukuk kalır ne adalet.
Günümüzde olan biten de bu.

Birileri çırpınıyor, iktidarı izana çağırıyoruz diye.
Nafile.
Çünkü mayalarında kin...
Yüz yıldır sürüyor M. Kemâl, Cumhuriyet düşmanlığı.
İflah olmazlar, damarlarında Arapların her türlü argümanı...
İdealleri şeriat!

Dolayısıyla duyarlı halkımızın işi zor.
Hele aydınlık yaşamak...
Bilime, sanata dayalı...
Karşınıza sürekli iki seçenek çıkıyor:
Sanatta mehter, bilimde ulema!
Boş yere mi Cüppeli ayda seksen bin lira kazanıyor...
Müşterisi var...
Vaazlarını on binler izliyor!

Ah canım halkım...
Nasıl düştün bu tuzağa?
Derdin Aziz usta'yı haklı çıkartıp aptallığını ispatlamak mı?
Eyvallah; cahilsin, aynı zamanda da kurnazsın.
Abdestsiz Kur'ân'a ellemez, bayrağı görünce ayağa kalkarsın.
Keşke hırsıza, bezirgâna, saraylıya da hak ettiği
cezayı kessen...
Diyeceğim ama...
Bilirim; üç kuruşluk menfaatin uğruna vatanı satarsın!


Hiç yorum yok: