bir şair vardı, öğretmen

07 Şubat 2015

Osmanlı'nın izinden...

 
07/02/2015 09:14

 

 
 
Dün İrini ile vedalaşmıştım...
Hüzünlü bir ayrılış oldu...
Sırada Osmanlı...
Seveni çok, nefret edeni çok...
Yok mu bu işin orta yolu?
Hâlbuki devamıyız, küllerinden doğduk...
Anadolulu halkların izini sürdüğümüz gibi...
Ayrıca saf kan arayan Orta Asya’ya gitsin...
Yanına da bir kuple Mehmet Emin Yurdakul şiiri almayı unutmasın...

“Ben bir Türk’üm; dinim, cinsim uludur;
Sinem, özüm ateş ile doludur.
İnsan olan vatanının kuludur.
Türk evladı evde durmaz giderim.”


Neyse, bırakalım ırkçılık temalarını...
Zaten bu ülkenin başına ne geldiyse hastalıklı milliyetçilik ile
siyasallaşmış din yüzünden geldi...
Adam gibi ne cumhuriyet kurmayı becerebildik, ne de demokrasi...
Düştük bir kibir budalası hilkat garibesinin ocağına...
Debelenip duruyoruz!

Yine de Topkapı Sarayı’nı gezip görmek güzel...
Hele manzara...
Karşında Boğaz, sağ yanın Asya, sol yanın Avrupa...
Saltanata bakar mısınız?
Kim ne derse desin Osmanlı zevk-i sefayı biliyormuş...
Aferin onlara...
Ergenekon’dan çık, kılavuzun dişi kurt...
Kök Oğuzlar, Kayı boyu...
Anadolu’yu bul, Söğüt ilçesine yerleş...
Ve zıpla Avrupa’ya...
Doğu Roma İmparatorluğu’nu yerle bir et...
Müthiş macera...
Altı yüzyıllık olsa da incelenmeye değer...
Ben de onu yapıyorum...
Bu duygular içinde Topkapı’dayım.

Altın mücevherat silah bölümleri ilgimi çekmiyor...
Şah İsmail’in tahtı da...
En çok Harem’le ilgileniyorum...
Hürrem’in yürüdüğü Altın Yol, yıkandığı hamam...
Yattığı oda...
Baktığı pencere, turladığı balkon...
Hepsi şahane!

Karşı yakadan saraya nanik yapıyor Galata Kulesi...
Ne kalleş milletmiş Cenevizliler (Cenovalılar)...
Komşuları Bizans’a ihanet edip Osmanlı’yla işbirliği yapmışlar...
Sonrası malum...
İçten fethedilen Constantinopolis düşmüş...
Ah kara bıyıklı Türkler...
Ne doğru söylemişler...
“Ev alma komşu al”...
Bilirler işini, kurnazdırlar...
Hazıra konmayı, medeniyeti severler...
Bir de Roma’nın ihtişamı...
Al sana kurulu düzen...
Gelsin tatlı hayatlar!

Evet, hafta sonu, bugünlük bu kadar...
Sıkılmadıysanız arkası yarına...
Bence Osmanlı masalları günlük siyasetten ilgi çekici...
İçinde aşk, entrika, müsiki; ne ararsan var...
Öyleyse yola devam...
Şimdilik kaydıyla müsaadenizle...
Birazdan yola çıkacağım...
Beyoğlu balık pazarına...
Çiçek Pasajı’nın yanında...
Kadim dostumuz (ailecek) Katerina’nın (Gadoş) kızı evleniyor...
Üç Hora Kilisesi’nde...
Davetliyim...
İzlenimlerimi paylaşırım...
Amasyalı Ermeni kardeşlerimle buluşacağım...
Canlarım benim.

Macit CÜNÜNOĞLU

Hiç yorum yok: