bir şair vardı, öğretmen

02 Şubat 2015

Karar sizin

Yağmurlu bir İstanbul sabahı...
Bir gün önce lodos beş can aldı, yıktı geçti...
Gündemde seçimler ve akıp giden hayat.
Televizyonda Başbakan Davutoğlu...
Gülümseyen adam; sefalete, işsizliğe ve de itibarsızlığa!
Halis Selçuklu torunu, yiğit Osmanlı evlâdı, arızalı Cumhuriyet çocuğu...
Müthiş sentez...
Ülkenin başına gelmiş en büyük nimet...
Komşumuz Yunanistan ise 350 milyar borç için alt üst oluyor...
Ülkemizde tatlı hayat...
Sahi, bizim ne kadar borcumuz var?

Yoksa umurumuzda değil mi?
Osmanlı’dan kalan miras Dolmabahçe sarayında işler iç güveyisinden hallice mi...
Ki o saray İngiliz altınıyla yapıldı...
On dokuzuncu yüzyılın yarısı...
Padişah Abdülmecid...
Borç Osmanlı’nın kamçısı...
Yirmi dört karılı sultan zevk-i sefa içinde yaşarken...
Son taksit bin dokuz yüz elli dört yılında ödendi...
Haberin var mı?

Evet, bu ülkede duyarlı yaşamak sıkıntılı...
Başta gidişata, kan kaybeden Cumhuriyet’e, yaralı demokrasiye...
Ve can çekişen laikliğe...
Üzülmemek, vur patlasın çal oynasın gününü gün etmek bize göre değil...
Yüreğimizde memleket sevdası...
Derdimiz eşitlik, özgürlük, adalet...
Madem solcuyuz, entelektüele çıkmış adımız...
Okuyacağız, öğreneceğiz, çalışacağız, paylaşacağız...
Bir mum yakma misali aydınlatacağız.

Yoksa yarınlar bugünden de karanlık...
Ne demiş sevgili Şafak Pavey...
“IŞİD’den hallice bir toplum istiyorlar”...
Vay benim geleceğim, umudum, hayâllerim...
Bir tarafta şeriatın çağdışılığı...
Diğer tarafta evrensellik...
Dünyayı kavrayıp enternasyonal ruha sahip olabilmek...
Hangisi?
Mehter mi, Mozart mı?
Nazım’ı, Neruda’yı, bizim Hümeyra’yı hissedip yaşamak da var...
Bir de sürüye karışıp biat etmek...
Karar sizin.

Macit CÜNÜNOĞLU.

Hiç yorum yok: