bir şair vardı, öğretmen

12 Şubat 2015

Kelaynaklar

026
Macit CÜNÜNOĞLU

Yıl bin dokuz yüz yetmiş yedi…
Urfa-Birecik’teyim…
Kelaynaklarıyla ünlü ilçe…
Ortasından Fırat geçer…
Ve Türkiye’nin en uzun ikinci ırmak köprüsü üzerindedir.
Açılış tarihi 1956…
Ya önceleri?
Elbette “sal”…
Yani Antep Urfa suyolu ile birbirine bağlanıyor…
Neyse ki Demokrat Parti imdada yetişti…
Marshall yardımıyla köprüyü kondurup çağ atlamıştı ülkem…
Selâm olsun rahmetli Menderes’e, asr-ı saadet devirlerine!

Lâkin Kelaynaklar ilginç kuşlar…
Bir kez nesli tükenip yalnız bizde kalmış…
O zamanlar sayıları bin civarındaydı…
Şimdilerde seksen dört adet…
Evet evet, yanlış okumadınız, sadece 84, on yedi de yavru varmış…
Ancak insan evladına hiç benzemiyorlar…
Bilhassa erkek milletine…
Çünkü tek eşliler!
Bu özellikte üremelerini engelliyor.
Hâlbuki sultanımız sözünü dinleyip çoğalsalar sesleri daha çok duyulacak.

Neyse, onların bileceği iş…
Demek ki marjinal takılmak hayat tarzları…
Aslında azınlık olmakta fena değil…
En azından sürüye dâhil olmuyorsunuz…
Hele biat kültürüne bulaşmamak…
Belki de dünyanın en keyifli işi…
Düşünsenize, karışanınız görüşeniniz yok…
Emir aldığınız bir merkez de yok…
Nerde akşam orda sabah…
Beyin derseniz zaten özgür…
Epeydir prangalardan da kurtulmuşuz…
Paralel kenardan ufak ufak ilerliyoruz…
Hayat tatlı; müzik gönlümüzde aşk yüreğimizde…
Devrimcilik genetik miras…
Savulun biz geliyoruz…
Tabii sessizce…
Martıların kanadında sonsuzluğa koşuyoruz…
Fotoğraflar cebimizde…
Hatıralar arkamızda…
Yarınlara bakıyoruz…
Var mı daha ötesi?

Aslında yetmişli yıllara uzanırken Kürtleri anlatacaktım…
Koçero geleneğini sürdürenleri…
O tarihler yol kesip soygun yapıyorlardı…
Antep’ten Diyarbakır’a gitmek için otobüse binmişim…
Çayırağası turizm…
Şoförün adı Ziver, muavin Çiler…
Kafiyeli kadro…
O ne?
Az ilerde durdurulduk…
Bu kez jandarma…
Can güvenlimiz için eskortluk hizmeti vereceklermiş…
Külüstür bir Jeep, ABD malı…
İkinci Dünya Savaşı’ndan kalma…
Ha babam de babam…
Askerin öncülüğünde yüz elli kilometrelik yolu dokuz saatte alıp
Urfa’ya vardık…
Sonra…
Görmüyor musunuz, yer kalmadı…
Arkası yarın…

Hiç yorum yok: