bir şair vardı, öğretmen

01 Eylül 2015

Barışa özlem!

Macit CÜNÜNOĞLU
01/09/2015 09:44

 

 
 
1 Eylül "Dünya Barış Günü"...
Hitler faşizminin Polonya'ya saldırıp II. Dünya Savaşı'nı başlattığı gün...
Yıl: 1939
Ancak çağımızda anlamı kalmamış...
Sadece aydın çevrelerce anılıp etkinlikler düzenlendiği gün!
Aslında çok önemli...
Uğrunda kavga verilecek kadar.
Hele bizim topraklarda..
Çünkü otuz yıldır ülkemizde savaş var...
Kürt Türk bir türlü paylaşamadık memleketi...
Elli bine yakın gençliği kırdık geçirdik...
Ve acılar hâlâ da devam ediyor...
Yazık çok yazık ama yapacak birşey yok...
Mademki siyasete kan lâzım...
Barışı kov, silaha sarıl.
İşte otuz yılın özeti!

Zaten ormanda yaşıyoruz...
Tek farkla...
Ağaçların yerini beton, tilkilerin sansarların yerini siyasetçiler almış...
Üstelik egemenler...
Rakiplerine "çakal" diyecek kadar da seviyesizler...
Bizde kalkmışız barıştan söz ediyoruz...
Orman yasalarının geçerli olduğu memlekette kardeşliği kim anlar kim dinler?

Evet, hergün yazıp çiziyoruz...
Barışı sağlamak savaşmaktan daha zor...
Çünkü pazarlığa sıkıştıralacak kadar basit değil...
Çözümün niyetle, samimiyetle ilgisi var.
Öncelikle evladını -tabii öz çocuğunu- cepheye göndermekten,
ölmesinden korkacaksınız...
Boş verin şehit masallarını, cennet hikâyelerini...
O söylemler cahil işi...
Hatta afyon...
Cami avlularında halkın kabaran öfkesini yatıştırmak için!

Dün yine üç polis bir çocuk ölmüş...
Törenler törenler...
Bıktıran, insanın içini acıtan hazin tablolar...
Bir de politikacı nutukları...
Yalanla dolanla bezenmiş, hamaset dolu...
Hâlbuki gerçek ağlayan analar babalar kardeşler yavuklular...
Var mı ötesi?

Evet, 1 Eylül Dünya Barış Günü...
Bizlere o kadar uzak ki!
İşte bu koşullarda seçime gidiyoruz.
1 Kasım'da sandık başında olacağız, tam iki ay sonra.
Kim kazanır, kim seçilir umurumda değil...
Hatta konuşmaktan kafa yormaktan dâhi sıkıldım...
Yalnızca barışı özledim...
Bir de gülümsemeyi!

Lâkin ülkem hak hukuk tanımayan seçilmiş darbeciler tarafından işgal altında...
Hatırlar mısınız, daha dün Gezi'deki gençlerimize nasıl da saldırmışlardı?
Sekiz cana kıydılar...
Fişeklerle, sokak ortasında döve döve katlettiler...
Ağladık, çok ağladık, yüreğimiz yandı.
Bugün de üç polisimizin cenaze töreni var...
Halk çocukları...
Yine derinden üzülüp ağlayacağız...
Barış düşmanlarını, pis politikacıları lânetleyerek...
Gözü dönmüş saray sırtlanları...
Leş yiyiciler...
Siz ne anlarsınız insanlıktan, barıştan!

Bu duygular içinde herşeye rağmen 1 Eylül "Dünya Barış Günü" kutlu olsun...
Çünkü insanlık daha ölmedi...
Mücadeleye, kavgaya devam!

Hiç yorum yok: