bir şair vardı, öğretmen

13 Ekim 2013

Macit CÜNÜNOĞLU
13/10/2013 10:13

Türban!

A+
A-
Bayram arifesinde türban meselesi yazılır mı?
Evet, yazılır…
Çünkü bu mesele toplumun başına öyle çoraplar örecek ki,
bu günleri mumla arayacağız
Ayrıca daha bunlar başlangıç, hele türban bir dal budak sarsın,
kadınımız, kız çocuklarımız üniformalı yaşayacak.
İnancın, iffetin simgesi türbanı(!) takmayan başta devlet-i âli tarafından dışlanacak.

Gördünüz mü, nereden nereye geldik?
Masum bir istekle başlayan türban hareketi günümüzün vazgeçilmezi oldu.
Nasıl mı?
Bundan böyle yaşamın her alanında türban takanlar bir adım öndeler…
Kamuda, özelde, genelde…
Üstün sınıf, kast…
Sıkıysa yan bakın, yasal güvence altındalar, âdeta zırhla çevrilmişçesine!

Hâlbuki modern toplumlarda giyim-kuşam dert olmaz.
Mutlak özgürlük vardır, kimsenin umurunda da değildir.
Ta ki hizmet üreten mekanizmalarda yer alana kadar.
Başta türbanlı öğretmen, düşüncesi bile ilerlemeye ihânet.
Ayrıca her türlü dinsel simge, öğretmen denilen ışığı
gölgelemeye yetmez mi?
İster Hristiyan olsun, ister ateist.

Yalnız TBMM’ni ayrı tutmak lâzım.
Orası zirve, toplumsal renklerin izdüşümü…
Türbanlı, sakallı (zaten var), kravatsız, şalvarlı milletvekili…
Hiçbir mahzuru yok.
Ancak türbanlı bürokrat, öğretmen, dekan, rektör…
Olacak iş mi?

Artık bu saatten sonra türbancıların nihai hedefinin
ne olduğunu yazmaya da gerek yok…
Çünkü sistem dönüştü, akıl çağı sona erip ulemanın kandili kılavuz oldu…
Ki bu konuda taze örnek de vermek isterim…
İlköğretimde görev yapan bir öğretmenin gözlemlerinden:
“7-8 yaşlarında türbanlı öğrencilerimiz var, babalar karar vermiş…
Ve okul idaresi eğitim uğruna hoşgörüyle bakıyor.”


İşte manzara, yorumsuz, karar sizin.
Kurbansız iyi bayramlar dilerim.

Hiç yorum yok: